Özet:
Doku değerleri, tezin çıkış noktasıdır, dolayısıyla çözülme buradan başlar. Dokunun sahip olduğu "mukavemet", "işlev" ve "ifade" değerlerinin, mimari cephenin özellikleriyle, daha geniş anlamda da Vitruvius'un "dayanıklılık", "uygunluk" ve "güzellik" ilkeleriyle örtüştüğü gözlemlenmektedir."Mimari cephede dokusal etkiler" kapsamına indirgenerek, kaynak taraması yöntemiyle incelenen bu konu, öncelikle doku kavramının tanımlanmasını gerektirmiştir. Doku kavramının çeşitli alanlardaki tanımlarından, mimari ile ilişkilendirilebilenler araştırıldığında,genel anlamda benzer özelliklere rastlanmıştır. Dokubilim(Histoloji) alanında, tabiatta,bilgisayar bilimlerinde, sanatta, matematikte doku kullanımının çoğunlukla iç içe geçmiş ilişkiler içerdiği, bu ilişkiler sayesinde mimariye katkıda bulunduğu ve bu katkının da teknolojik olanakların artmasına paralel olarak ilerlediği sonucuna varılmıştır.Genel tanımlamanın ardından, bu tasarım elemanının, boyut, ölçek, ışık ve renk kavramlarıyla olan ilişkileri bazında değerlendirilmesiyle asıl amaca altlık oluşturulmuştur. (Bu bölümle ilgili "The Aegis Hyposurface" "isimli video eklenmiştir.) Dokusal etkilerin mimari cephenin özelliklerini karşılamadaki katkılarını araştırmak amacıyla yapılan incelemeler sonucunda,Vitruvius ilkeleri ile doku değerlerinin örtüşmesinin bir getirisi olarak, mimari cephenin gereksinimlerinin dokusal etkilerle karşılanabildiği gözlemlenmiştir. Bu katkıda dokusal etkinin kaç boyutta olduğu, ona hangi ölçekten bakıldığı ve ışık, renk faktörlerinin değişimi önem kazanmıştır. Doku tabiattan ödünç aldığımız bir kavram olduğu için, insan eliyle meydana gelen mimari cephede dokusal etkilere, bir doku değerinin yüklenmesinin, diğer doku değerlerini de beraberinde getirme potansiyelinin oluşu önemlidir. Bu sebeple Vitruvius ilkelerinin üçünü birden uygulayabilmek, dokusal etkilerin kullanımıyla daha da kolaylaşmaktadır.