Özet:
Osmanlı Devleti'nde 19. yüzyılın sonunda, kültürel alanda yer edinmeye başlayan Türkçülük hareketi, 20. yüzyılın başında kendini kabul ettirmiştir. Türkçülük fikrinin edebiyattaki bir yankısı olan Milli Edebiyat akımı ise, 20. yüzyılın başında Osmanlı Devleti'nde hâkim sanat anlayışı haline gelmiştir. Devletin içinde bulunduğu sosyal ve siyasal durumun yanı sıra, Batılı müsteşriklerin Türk dili, kültürü ve tarihi üzerinde yaptığı çalışmalar, bu fikrin Osmanlı aydınları tarafından kabul edilmesinde etkili olmuştur. Bahsi geçen müsteşriklerden Fransız Léon Cahun'ün birçok eseri Osmanlı aydınlarınca okunmuş ve birçoğunun tercümesi yapılmıştır. Bu çalışmada üzerinde durulan eser, Léon Cahun'ün 1877 yılında yayımladığı La Bannière Bleue isimli romanıdır. 20. yüzyılın başında iki farklı tercümesi yapılan bu romana gösterilen ilgi Cumhuriyet'in ilanından sonra da devam eder. Romanın Galip Bahtiyar tarafından yapılmış Gök Bayrak isimli tercümesinin dönemin ünlü Türkçü gazetelerinden İkdam'da yayımlandıktan sonra Türk Yurdu tarafından kitap olarak çıkarılması, bu tercümenin Necip Âsım'ın Gök Sancak tercümesine göre ön plana çıkmasına neden olmuştur. Bu çalışmada Gök Bayrak bugüne kadar yayımlanmış olan Latin harfli baskılarından farklı olarak, aslına sadık bir biçimde Latin harflerine aktarılmıştır. Çalışmanın inceleme bölümünde ise, hem La Bannière Bleue hem Gök Sancak üzerinde ayrı ayrı durulmuştur. Ayrıca Gök Sancak ile Gök Bayrak'ın bir mukayesesi yapılmıştır. Son olarak, Cumhuriyet Döneminde yapılmış bütün Gök Bayrak baskıları incelenmiş, benzerlikleri ve farklılıkları ortaya konmuştur.