Özet:
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının önemli temsilcilerinden biri olan Reşat Nuri Güntekin, etkisi altında kaldığı realizm akımının tesiri ve güçlü bir gözlem yeteneği ile Türk toplumunun her tabakasını incelemiş ve gözlemlerini okuyuculara aktarmıştır. Anadolu'yu bizzat görmüş ve yaşamış bir yazar olarak yaptığı gözlemler onun özellikle halk aydın çatışması üzerinde yoğunlaşmasına neden olmuştur. Yaşadığı dönem içinde, dönemin sosyal şartlarının etkisiyle, edebiyatçılar tarafından sıkça işlenen halk aydın çatışması tema olarak onun birçok eserinde geniş yer tutar. Reşat Nuri Güntekin'in halk- aydın çatışmasını sıkça işlemesinin temel sebepleri; dönemde hâkim olan Cumhuriyet değerlerini halka aşılamak amacıyla Anadolu'ya giden aydınlara bir yol haritası çizmek, gittikleri yerlerde karşılarına çıkabilecek sorunları önceden tespit edip aydınları uyarmak, başarıya gidecek yolda onlara kılavuz olabilmektir. Romanlardaki çatışmalar, yazarın amacına hizmet etmektedir. Bu çatışmalar vasıtasıyla yazar, halk ile aydın arasındaki uzlaşının önemine dikkat çekmek ister. Uzlaşı olmadan ilerlemenin mümkün olmadığını, halka sırtını dönen, halktan uzaklaşan aydınların toplumu bir yere götüremeyeceğini savunarak aydınları bu noktada uyarmaya çalışır. Bu çalışmada romanları aracılığıyla Reşat Nuri Güntekin'de aydın kavramının tanımını ve niteliğini tespit etmek; yazarın romanlarındaki aydın tiplerin özelliğini, bu tipler ile halk arasında oluşturulan çatışmanın sebebini ve amacını irdelemek, yazarın hangi romanlarında bu çatışmayı işlediğini belirlemek, bu çatışmanın Reşat Nuri Güntekin'in romanlarındaki yerini ve önemini tespit etmek amaçlanmış; Reşat Nuri Güntekin'in romanlarında halk- aydın çatışmasına ne ölçüde ve neden yer verdiği, yazarın Anadolu'ya gidecek aydınlara verdiği tavsiyeler ve onlara çizdiği rota belirlenmeye çalışılmıştır.