Özet:
Bu çalışmada Fecr-i Ȃtȋ Edebȋ Topluluğu’na ait roman ve hikȃyeler araştırma alanı olarak seçildi. Fecr-i Ȃtȋ Edebiyatı’nın faaliyet gösterdiği 1909-1912 yılları arasındaki yayın dönemi içinde kadın karakterleri ile önemi vücuda gelmiş, dört roman ve elli iki hikȃyeden oluşan külliyȃtı inceledik. Metinlerde kadın sorununu ele almamızın sebebi yazarların, roman ve hikȃyelerde kadın karakterleri ön planda tutmasından kaynaklanmaktadır. Bunun en önemli nedenlerinden biri de İkinci Meşrutiyet Devri kadın ve aile konusundaki fikirlerin edebȋ eserlere yansımasıyla ilgili olmasıdır. Bu nedenle tezimizde, kadın karakterlerin merkezde ve ağırlıkta olduğu hikȃye ve romanlardan hareketle öncelikle kadınla ilgili eserlerde yer alan sosyal meselelere değindik. Kadınla ilgili sosyal meseleleri teorik bir çerçeve içerisinde sunduktan sonra sosyal konumlarına göre kadınların, eserlerde kimlik kazanıp kazanmadığını sorguladık ve son olarak kadın karakterlerin duygu dünyasının nasıl yansıtıldığını irdeledik. Çalışmamızın nihayetinde gördük ki kadın karakterler, bu topluluğun eserlerinde sosyal kimliklerine sıkıştırılarak tipleştirilmemiş, sadece onların içinde bulunduğu meseleler, dönemin yenileşme anlayışına uygun olarak hak hukuk dairesinde mevzubahis edilmiştir. Dönemin, kadın haklarıyla bağlantılı olarak kullanılan hak, hukuk ve müsavat kavramlarının hangi hikȃye ve romanlarda olduğu incelenip bunların, kadın karakterlerin duygu dünyalarına nasıl nüfuz ettiği de değerlendirilmiştir. Kadın karakterler müsavat, hak ve hukuk kavramı konusunda sitemkȃr veya mücadeleci bir söylem içinde olmuşlardır. Ancak onları, bu konuda eyleme sevk eden sosyal şartlardan mahrum oldukları için bu kavramlar tartışma alanı olmaktan ileri gidememiştir. Bu tartışmalar sonucunda Fecr-i Ȃtȋ romanında ve hikȃyesinde, modern ve özgür kadının inşȃsı için çabalandığı kanaatindeyiz.