Özet:
Enis Behiç Koryürek'in edebiyatımızdaki şöhreti hecenin beş şairinden biri olmasından ileri gelmektedir. Ancak hayatının son dönemi diye adlandırabileceğimiz bir safhada ortaya koyduğu bir eserle günümüzde bile tartışmaların odağı olmuştur. "Varidat-ı Süleyman" adını verdiği bu eser, sadece üslup ve konu açısından değil, nasıl oluştuğu sorusuna cevap aranmasından dolayı merak ve ilgiyi üzerinde toplamıştır. Çalışmamızın merkezini de oluşturan bu soruya, tasavvuf ögelerini ve tasavvuf kültürünü de esas alarak, tarikat- hakikat olgusu üzerinden cevap aranmaya çalışılmıştır. Çalışmamız, seçtiğimiz on adet tasavvuf kavramının etrafında şekillendirilmeye çalışılmış, bu kavramlar ışığında, eserin ortaya çıkma serüveni incelenmiştir. İlk bölümde "Türklerde Tasavvuf" kavramının tarihi ve Türkler açısından önemi vurgulanırken; İslamın, Anadolu coğrafyasına gelişi ve yorumlanmasına da değinilmiştir. İkinci bölümde tasavvufi kavramlar ışığında (on kavram) eserin oluşumu incelenmiştir. Üçüncü bölümde ise Çedikçi Süleyman Çelebi, Enis Behiç Koryürek ve Varidat-ı Süleyman arasındaki bağı, hayatlarının içinde araştırılmaya çalışılmıştır. Tüm bunların sonucunda ise eserin ilahi bir nakil ile oluşabileceği; yalnızca göze ve kulağa değil, gönle de hitap eden bir eser olarak ortaya çıkmış olabileceği kanaatine varılmıştır.