Abstract:
Bu tezde hukuk ve siyaset arasındaki ilişkinin analizi için, Türkiye'nin yakın tarihinde vuku bulmuş bir davanın iddianame metni incelenmeye çalışılacaktır. Bu metin, stratejik hamlelerin yapıldığı, tarafların siyasi mücadelesinin hukuksal alandaki yansıması olarak anlaşılmaya çalışılacaktır. İddianame hukuk ve siyaset arasındaki ilişkinin analizinde bir dayanak noktası olarak kavranmaya çalışılacaktır. Bu çalışmamızda iddianame üç bölüme ayrılmıştır. İlk olarak iddianamede tasvir edilen örgüt masaya yatırılacaktır. Bu örgütün iddianamedeki tanımında bulunan siyasi ve hukuki muğlaklıkların altı çizilmeye çalışılacaktır. İkinci bölümde ise iddianamede cezalandırılması talep edilen kişilerin hukuki ve siyasi konumlarının muğlaklıklarının altı çizilmeye çalışılacaktır. Son olarak da iddianamede cezalandırılması istenen eylemlerin hukuki ve siyasi konumlarının barındırdığı muğlaklıklar açığa çıkarılacaktır. Hukukun askıya alınmasıyla doğan terörle mücadele yasasının yarattığı hukuki ve siyasi muğlaklıklar ile iddianamede tespit ettiğimiz muğlaklıklar arasında bir ilişki olduğunun altı çizilecektir. İddianamenin analizinde elde ettiğimiz muğlaklıklar; anayasa ve terörle mücadele yasasının oluşturduğu muğlaklıklar, son olarak da çıplak hayat ve egemenin oluşturduğu muğlaklıklar, siyasal egemene siyasal karar alanı açmaktadır. Ancak bu siyasal alanın hukukun askıya alınması vasıtasıyla daraltıldığı anlamına gelmez. Bu tez çalışmamızda siyasal alanın daraltılamayacağına değinilecek, böylece çatışmanın siyasi mahiyeti üzerine odaklanılacaktır. İddianamede elde edeceğimiz sonuçlar göstermektedir ki, hukukun askıya alınması siyasal mücadelenin form değiştirmesinden başka bir şey değildir.