Abstract:
Esnek üretim tarzı ile birlikte çalışma ile ilgili kabul gören davranış biçimleri de değişmiş ve buna bağlı olarak insanların yaşamlarında da ciddi dönüşümlerin yaşanması kaçınılmaz olmuştur. Bu çalışmanın amacı esnek kapitalizm ile birlikte ortaya çıkan yeni çalışma düzeninin insanlar üzerindeki etkilerinin ortaya çıkarılmasıdır. Üretim ile ilgili süreçlerin esnetilmesine, işlerin daha parçalı bir hale getirilmesine dayanan yeni düzenle birlikte kısa zamanlı hedeflerin tercih edildiği, geçici ve sözleşmeli çalışma anlayışının yaygınlaşmış olduğu görülmektedir. Bu çalışmada, eserleri üzerinden yola çıkılarak Richard Sennett'in bu dönüşümü nasıl değerlendirdiği ele alınmaktadır. Esnekleşme ile birlikte özellikle insanların işleriyle kurdukları ilişkinin nasıl dönüşmekte olduğu üzerinde durulmuş ve kısa zamana odaklanılmış anlayışla birlikte insanların işleriyle, çalışmakta oldukları kurumlarla ve işi birlikte gerçekleştirdikleri diğer insanlarla kurdukları bağın zayıflamış olduğu sonucuna varılmıştır. Richard Sennett'ten hareketle, çalışma ile ilgili süreçlerin belirsizleşmesinin, geçici çalışma anlayışının yaygınlaşmasının yol açtığı belirsizlikler ve bu belirsizliklerin insanlarda yarattığı endişe ve kaygı durumu anlaşılmıştır. Buna bağlı olarak yeni bir birey yaklaşımının ortaya çıktığı ileri sürülmekte ve geçmişini kolaylıkla geride bırakabilen, yeni süreçlere kolaylıkla uyum sağlayabilen, değişime her an hazır, yaşadığı endişe ve kaygı ile başa çıkmakta zorlanmayan birey anlayışının egemen hale geldiği tartışılmaktadır. Tüm bunlara bağlı olarak yeni birey anlayışının, insanların geçmişlerini ve deneyimlerini değersizleştirdiği, bağlılık, özveri gibi duyguları anlamsızlaştırdığı, bu durumun insanların kendilerini güvende hissetmelerini imkansız hale getirdiği ve bu durumun insanlar üzerinde ciddi tahribata yol açmakta olduğu vurgulanmıştır.