Özet:
Soğuk Savaş sonrasında dünya politikasını belirleyen büyük değişimler, özellikle
uluslararası ilişkiler alanındaki akademisyenlere eleştirel bir değerlendirme için
olağanüstü bir fırsat sunuyor. Alan dışından bakan bir gözlemcinin gözünde
uluslararası ilişkiler ve özellikle güvenlik alanında faaliyet gösteren
akademisyenlerin Soğuk Savaş'ın sona ermesi sonucunda yaşadıkları mahcubiyet,
depremde binası yıkılan inşaat mühendisininkine benzetilebilir. Küresel politikayı
ölçmek için yapılan analizlerin hızlı değişim içindeki dünyanın analizi için yetersiz
olduğu çeyrek yüzyıldan beri kanıtlanmış olsa da, analiz kategorilerinin halen çok
sınırlı ve yetersiz olduğu da bir gerçektir. Rasyonel yöntemlerin popülerliği, yerini
kültürel göstergeleri de analizlere dahil eden daha kapsayıcı bir yaklaşıma
bırakmaktadır. Strateji çalışmalarında da aynı eğilim gözlemlenmektedir. Bu
bağlamda stratejiye kültürel bakış açısını kazandıran “stratejik kültür” alanı da; bir
taraftan konuyu kültürel yaklaşımlara indirgeyen siyaset bilimciler, diğer taraftan da
salt savaş tarzı bakımından ele alan tarihçiler tarafından kontrol edilmektedir. Bu
araştırma her iki eğilimi uzlaştırmaktan ziyade, stratejik kültürün tespitinde karar
alıcı davranışına odaklanarak, özündeki sürekli ve değişken ögeleri tespit etmeyi
amaçlamaktadır. Bu maksatla, Türk stratejik kültüründeki süreklilik ve değişim
Cumhuriyet stratejik kültürünün biçimlendiricisi olarak kabul edilen Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ün davranışı üzerinden analiz edilmiştir. Araştırmada Atatürk’ün üç
farklı dönemde kullandığı metinleri üzerinde yorumlayıcı içerik analizi, operasyonel
kod analizi ve bilişsel haritalama yöntemleri kullanılmıştır. Bulgular, Türk stratejik
kültüründe değişim olarak gözlemlenen hususların aslında birer pragmatik ince ayar
davranışı olduğunu göstermektedir.