Özet:
Son yüzyılda, soyut ya da elle tutulamaz olarak görülen sesin tespiti ve bir fiziksel aktarıcı madde üzerinden yapılan transfer süreci, birbiri ardına yapılan teknolojik buluşlarla önemli bir gelişim göstermiştir. Özellikle 1980'li yıllardan itibaren, verilerin sayısallaştırılarak, maddesel olarak var olmayan medya aracılığı ile kaydedilip muhafaza edilmesi ve taşınabilmesi mümkün olmuştur. "Dijital dönüşüm" olarak tanımlanabilecek bu sürecin, müziğin hem tasarım ve üretim hem de erişim ve dolaşım süreçlerini paradigma değişimine uğrattığı açıktır. Giderek küçülen ve hızlanan mobil cihazlar, kulağın içinde kaybolan kulaklıklar, İnternet kotası kaygısı ile farklı çözünürlüklerde dinlenilen müzikler, sosyal medyada kaç kişinin dinlediğine göre yapılan "iyi" ya da "kötü" sınıflandırmaları gibi etmenler, müzikal tasarımların bu sınırlara göre yapılanmasına ve orkestraların değişimine sebep olmuştur. Ayrıca, hızla değişen standartlar sebebiyle, bir ses tasarımı üretilirken, ortaya çıkacak "sonuç ürünün", hangi koşullarda dinleneceği de önem kazanmaya başlamış, üreticiler ise tasarımlarını tam olarak duyurmak istedikleri şekilde aktarabilmek için, dijital formatları, yazılımsal ve donanımsal standartları daha çok göz önünde bulundurmaya başlamışlardır. Müzik erişiminde, cloud data ve streaming gibi teknolojiler bazı ekonomik kolaylıklar sağlamış, geleneksel müzik dinleme aktarıcıları/taşıyıcıları için gereken hammadde gereksinimini ortadan kaldırmıştır. Mobil müzik platformları ile birlikte tüm müzikal arşivler bir tuş ile insanların ayağına gelmiş, tek bir üyelik ile, sanatçıların tüm albümlerine ulaşmak mümkün olmuştur. Müziğin erişimi kadar üretim pratikleri de dönüşmüş, bilgisayar ekranından bağımsız müzik üretmek neredeyse imkansız hale gelmiş, küçük ve "akıllı" yeni nesil cihazlarla "herkes müzik üretebilir" söylemi toplumlara iyiden iyiye benimsetilmiştir. Öte yandan dijitalleşme ile birlikte telif hakları yönetimleri de büyük ölçüde şekil değişikliklerine uğramıştır. Bu çalışmada, birçok kaynaktan kolaylıkla edinilebilecek olan verilerin tekrarından mümkün olduğunca kaçınılarak, bilgisayar başındaki tasarımcılardan bestecilere, ses mühendislerinden müzik icracılarına, yazılımcılardan yatırımcılara, ya da tüketiciden sanatçıya olmak üzere insan gruplarının ve müzik sektörünün, mevcut dijital dönüşüm süreçlerinden nasıl etkilendiği incelenmiştir.