Özet:
Babanzâde Ahmed Naim Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet’in kurulduğu
ilk yıllar arasında yaşayan değerli ilim insanlarından birisidir. Tercümanlık, yazarlık,
devlet memurluğu, Arapça öğretmenliği gibi pek çok vazifede bulunan düşünür
bunların dışında yirmi üç sene boyunca Darülfünun’da felsefe profesörlüğü yapar.
Profesörlük hayatı boyunca metafizik, mantık, ahlak, hikmet, psikoloji, felsefe
derslerine girer, bu alanlarla ilgili G. Fonsegrive, Paul Janet, Émile Picard, Élie Rabier
gibi Fransız düşünürlerden kitap ve makale tercümeleri yapar. Ayrıca Istılahat-ı
İlmiye Encümeni, Telif ve Tercüme Odası’nda azalık yapar ve bu kurumların
çalışmalarında aktif rol oynar. Telif ve tercüme eserlerinde Modern Türkçe’de felsefe
terimlerinin henüz yerleşmemiş olması sorunuyla ilgili düşüncelerine yer veren
Babanzâde; materyalizm, pozitivizm, rasyonalizm gibi fikir akımlarının görüşlerine
çeşitli eleştiriler getirmiştir. Bu çalışmanın amacı Babanzâde’yi tanıtmak, felsefe
terminolojisiyle ilgili çalışmalarını ortaya koymak ve felsefî eleştirilerini
değerlendirmektir. Çalışma giriş, üç ana bölüm ve sonuç olmak üzere beş bölümden
oluşmaktadır. İlk bölümde Babanzâde’nin hayatı ve eserleriyle ilgili bilgiler
verilmektedir. İkinci bölümde pozitivizmin ilim anlayışına karşı Babanzâde’nin
felsefe ilmini ele alışı ortaya konmaktadır. Pozitivizmin görüşlerinin aksine
Babanzâde felsefenin kendine ait konularının olduğunu ve ilimler arasında çok önemli
bir yere sahip olduğunu düşünmektedir. Bu sebeple detaylı bir ilimler tasnifi yaparak
felsefenin ilimler arasındaki yerini belirlemek ve sağlamlaştırmak istemektedir.
Üçüncü bölümde Babanzâde’nin Modern Türkçe’de felsefe terimlerinin oluşması ve
yerleşmesindeki katkıları ortaya konmaktadır. Düşünüre göre 19 ve 20. yıllarda
Osmanlı’da felsefenin ilerleyememesinin ve felsefe kütüphanesinin
zenginleşememesinin en önemli sebebinin felsefe terminolojisinin henüz yerleşmemiş
olmasıdır. Bu problemin çözümü için kurulan çeşitli kuruluşlarda vazife yapan
Babanzâde, bireysel çalışmalar da yapmıştır. G. Fonsegrive’den yaptığı Mebâdî-i
Felsefeden İlmü’n-Nefs adlı tercümeye iki bine yakın felsefe/psikoloji teriminin
Modern Türkçe’deki karşılıklarını belirlemiştir. Dördüncü bölümde Babanzâde’nin
Kant’ın ahlak anlayışına ve materyalizmin ilim anlayışına getirdiği eleştirilere yer
verilmektedir. Sonuç bölümünde ise Babanzâde’nin felsefi görüşleri değerlendirilerek,
en önemli yönleriyle katkıları ortaya konmaktadır. Bu konuları araştırırken özellikle
Babanzâde’nin tercüme eserlerine yazdığı dipnotlar ve telif eserleri detaylı biçimde
analiz edilmiştir.