Abstract:
Charles Taylor, günümüzün önemli düşünürlerinden biridir. Siyaset kuramı, sosyal
bilimler felsefesi ve düşünceler tarihi Kanadalı düşünürün, başlıca ilgi alanlarını
oluşturur. Taylor’ın çalıştığı ve yeni bir yorum getirdiği konuların başında ise
modernlik gelir. Taylor, otantikliğin modernlik ile birlikte ortaya çıktığını savunur ve
kavramın arkasında güçlü bir ahlaki idealin olduğunu düşünür. Günümüzde
modernliğin sıkıntıları olarak gördüğü problemlerin otantikliğin arkasındaki bu ahlaki
ideali saptırdığını düşünen Taylor, otantikliğin ardındaki ahlaki gücün anlaşılması için
bu sıkıntıları aşmak gerektiğinden bahseder. Bu sıkıntıları aşarken yapılmaması
gereken üç farklı şeyi betimler. Bunlardan ilki otantikliği överken tamamen objektif
bakış açısını yitirip eleştirilecek taraflarını görmezden gelmektir. İkincisi otantikliği
küçümseyip onu sadece narsisizmin bir versiyonu olarak görmektir. Üçüncüsü ise bu
iki yol arasında orta bir yol bulmak için birinin kazandırdıkları uğruna diğerinin
kaybettirdiklerine göz yummaktır. Taylor bu üç yolun haklı bulduğu tarafları olsa da
hiç birinin tam olarak otantiklik karşısında takınılması gereken tavır olmadığını öne
sürer. Taylor’a göre yapılması gereken otantikliğin ardındaki ahlaki gücü
küçümsemeden ve onu sapkın biçimler alacak şekilde yüceltmeden tanımlamaktır. Bu,
her bireyin kendine göre doğrularının olabileceği görüşüne kayma yaşanmazsa yani
göreciliğin (relativism) tuzaklarına düşülmezse başarılabilir. Taylor’a göre görecilik
her ne kadar onu destekler gibi görünse de otantikliğe ket vuran bir yaklaşımdır. Taylor
görecilikten kurtulmanın yolunu ise ortak anlam ufukları geliştirmek olarak tarif eder.
Taylor’a göre modernliğin üç sıkıntısı olan bireyciliği, araçsal aklın (instrumental
reason) öncelik kazanmasını ve yumuşak despotluk (soft despotism) karşısında
özgürlük yitimini aşmanın yolu yine ortak bir mücadeleden geçer. Yani Taylor, bireyin
kendi otantikliğinin ancak -o birey için önemli olan ilişkide olduğu diğer bireyler anlamlı
ötekiler ile birlikte diyalojik olarak inşa edebileceğini belirtir. Temelde
otantikliğin savunulması gereken bir ahlaki ideale sahip olduğunu ileri sürer.