The concept of the open city came to the fore especially in urban planning, architecture, and urban sociology departments in recent years. In the face of rapidly increasing gated communities in today's globalized world, open cities are the ideal cities, in which being “new” or “different” is recognized and respected. There are possibilities, unfamiliarity, and random encounters in an open city, contrary to pre-planned, predictable modern closed cities. This study aims to focus on the significance of a port for an open city on Kadıköy scale. The port identity of Kadıköy is an important motive of its cultural diversity, which is one of the main stones of an open city. Throughout its process of modernization, its cultural diversity has had an impact on Kadıköy’s architecture, social and cultural practices. It has also enabled different people to find a place for themselves in the public space. Kadıköy is at the intersection of the local and the global due to its geographical location. While preserving its historical texture, it has also adapted to modern developments. Kadıköy, which was previously used as a recreation area, has become one of the liveliest districts of Istanbul with its cinemas, theatres, rock bars, cuisine, opera and so forth. In this study, Yeldeğirmeni, Bahariye and Moda districts, which developed as a port area, will be discussed through the functional mapping analysis including the food and beverage services, social and cultural activities, and alternative stores in the open city context. To give a better background, firstly, the historical background of Turkey within the scope of modernization will be tackled. Then, it will continue with the theoretical framework through the concepts of the right to the city and open city. Within this perspective, lastly, the spatial function analysis of Kadıköy through the mapping method will be examined.
Açık kent kavramı, son zamanlarda özellikle kentsel planlama, mimarlık ve kent sosyolojisi alanlarında gündeme gelmiştir. Günümüzün küreselleşen dünyasında hızla artan kapalı siteler karşısında açık kentler, “yeni” veya “farklı” olanın kabul gördüğü ve saygı duyulduğu ideal şehirlerdir. Önceden planlanmış, öngörülebilir modern kapalı şehirlerin aksine, açık bir kentte olasılıklar, bilinmeyenler ve rastgele karşılaşmalar vardır. Bu çalışma, açık bir kent için limanın Kadıköy ölçeğindeki önemine odaklanmayı amaçlamaktadır. Kadıköy'ün liman kimliği, açık bir kentin ana taşlarından biri olan kültürel çeşitliliğinin önemli bir kaynağıdır. Modernleşme süreci boyunca Kadıköy’ün kültürel çeşitliliği, mimarisine, toplumsal ve kültürel pratiklerine yansımıştır. Ayrıca farklı insanların kamusal alanda kendilerine bir yer bulmalarını sağlamıştır. Kadıköy, coğrafi konumu nedeniyle yerelin ve küreselin kesiştiği bir yerdedir. Tarihi dokusunu korurken, modern gelişmelere de uyum sağlamıştır. Önceden bir mesire yeri olarak kullanılan Kadıköy, sineması, tiyatrosu, operası, rock barı, mutfağı ve diğer hizmetleriyle İstanbul'un en hareketli bölgelerinden biri haline gelmiştir. Bu çalışmada, Kadıköy'ün bir liman bölgesi olarak gelişen Yel değirmeni, Bahariye ve Moda semtleri, yeme içme aktiviteleri, sosyal ve kültürel etkinlikleri ve alternatif dükkanları içeren işlev haritalandırması analiziyle açık kent bağlamında tartışılacaktır. Daha iyi bir temel oluşturmak açısından bu çalışma ilk olarak Türkiye’nin modernleşme ölçeğinde tarihsel arka planına odaklanacaktır. Ardından kent hakkı ve açık kent konseptleri üzerinden teorik çerçeveyle devam edecektir. Bu perspektifte, son olarak haritalandırma yöntemi ile Kadıköy’ün mekansal işlev analizi irdelenecektir.