Özet:
Bu çalışma Türkiye’de gittikçe yaşlanan nüfusun mekan tercihlerini analiz etmeyi
amaçlamaktadır. Yaşlı erkek nüfusun mekan tercihlerinde onları etkileyen sosyal ve
kültürel parametreler, yapılan mülakatlarla analiz edilmeye çalışılmıştır. Çalışma üç
temel bölümden oluşmaktadır. İlk bölüm yaşlılığı tanımlamaya, nüfusun değişen
dinamiklerinde tuttuğu yeri ortaya koymaya çalışmaktadır. İkinci bölüm kent hayatını
analiz etmeye çalışarak bireylerin tercihlerini etkileyen yönleri anlamaya
çalışmaktadır. Üçüncü bölüm 1960’lardan itibaren kente gelen nüfusun yaşlanması ile
ortaya çıkan durumun sosyolojik analizini yapmaya çalışmaktadır. Kente gelen bu
nüfusun karşılaştığı sorunlar veya imkanlar, değişen hayat koşulları ile mekan
tercihlerinin ortaya çıkması yapılan mülakatlar ile anlaşılmaya çalışılmıştır. Çalışma
Cami, Kahvehane ve Avm olmak üzere üç temel mekana odaklanmıştır. Ama bununla
birlikte özellikle yerel yönetimlerin sunduğu imkanlar çerçevesinde çeşitli sosyal
mekanları kullanmaları da tezde küçük bir bölümde değerlendirilmiştir. Ayrıca çalışma
yaşlı erkek nüfus ile ilgilenmektedir.
Çalışma, belirli bir bölgedeki yaşlı erkek nüfus ile yapılan mülakatların analizini
içermektedir. Bu analizler sorunu belirleyip çözüm sunmayı hedeflemektedir. Bulgular
göstermektedir ki Türkiye’de yaşlı bireyler iş hayatı sonrası (emeklilik dönemi)
zamanlarını toplumsal fayda düzeyinde geçirebilecekleri mekanlar bulmakta
zorlanmaktadırlar. Sivil toplum kuruluşlarının ve kurumların onlarla genç nüfusu
“tecrübe paylaşımı” odaklı merkezler üzerinden buluşturması gerektiği tezin temel
tekliflerinden biridir.
Çalışma süresince kullanılan kaynakça göstermektedir ki ülkemiz yaşlılık meselesi ile
yüz yüze olmasına rağmen yapılan çalışmalar oldukça yetersizdir. Bu durum da
gelecekte karşılaşılması muhtemel problemlere karşı hazırlıksız olacağımız
görülmektedir. Yapılması gereken daha fazla yüksek lisans ve doktora programının
desteklenerek akademik anlamda bir literatür oluşturulmasıdır. Bununla birlikte
sahada yapılacak çalışmalar sorunları tanımlayıcı ve çözümlere yöntem verici nitelikte
olmalıdır.