Özet:
İnsan ve toplumlar arasındaki beslenmeden kaynaklı eşitsizlikler, sosyal eşitsizlikler
arasında en önem verilen konulardan biri haline gelmektedir. Dünyadaki toplumların
bir kısmı kaliteli bir yaşam sürdürebilmek için yeterince gelir elde edememekte,
diğer kısmı ise çok daha iyi koşullar altında hayatlarını idame ettirmektedir. Zengin
kesim ile yoksul kesim arasındaki bu farklılık giderek büyümekte ve önemli sorunları
da beraberinde getirmektedir. Bu kritik öneme sahip sorunlar açlık, yetersiz
beslenme ve aşırı tüketimden kaynaklı obezite olarak gösterilmektedir.
Çalışmada öncelikle sosyal eşitsizlikler arasındaki gelir eşitsizliği konusuna
değinilmiş; sonrasında gelir eşitsizliğinden kaynaklı beslenme eşitsizliklerinin gıda
kaybı ve gıda israfı gibi problemlere yol açtığı düşünülerek söz konusu kayıp ve
israfın önlenmesi için yapılanlar hakkında bilgi verilmiştir. Diğer bölümde, obezite
kavramı ve obezitenin belirlenmesiyle ilgili temel bilgiler verilmiş ve obezitenin
prevalansını belirlemede Beden Kitle İndeksi (BKİ) yöntemiyle hesaplanan Dünya
Sağlık Örgütü‘nün güncel veri setleri kullanılmıştır. Sonuçlara bakıldığında, dünyada
obezite prevalansının en yüksek olduğu bölgenin Amerika Bölgesi olduğu, onu
Avrupa‘nın takip ettiği görülmüştür. Özellikle Amerika‘nın BKİ beslenme
sınıflandırmasına göre obezite öncesi (pre-obez) sınıfında yer aldığı dikkat
çekmektedir. Türkiye‘nin ise dünya obezite sıralamasında dördüncü ülke konumunda
olduğu görülmüştür. Çalışmanın diğer ana bölümünde ise açlık ve yetersiz beslenme
sorunları ele alınmış, bu sorunların temelinde yatan nedenler ve yarattığı sonuçlar
hakkında bilgi verilmiştir. Açlığın temel nedeninin yine gelirdeki eşitsizlikler olduğu
görülmektedir. Açlığın belirlenmesinde Gıda Politikaları Araştırma Enstitüsü‘nün
tasarladığı Küresel Açlık Endeksi kullanılmıştır. Bu endeks sonuçlarında dünyada
şiddetli açlık seviyesinde olan ülkelerin başta Orta Afrika Cumhuriyeti olmak üzere
Çad ve Yemen olduğu görülmüştür. Türkiye'nin ise açlık konusunda sorun
yaşamadığı ve özellikle 2000‘li yıllar itibariyle çok düşük seviyelerde bir orana sahip
olduğu görülmüştür. Çalışmanın son kısmında ise yine beslenme eşitsizliklerinin
nedenleriyle alakalı önemli bir konu olan gıda güvenliğine değinilmiştir.
Bu çalışmada, beslenme eşitsizliklerinin temel problemleri olan obezite, açlık ve
yetersiz beslenmenin genel bir değerlendirmesinin yapılması ile bunların gıda
güvenliği açısından da incelenerek bilgi verilmesi amaçlanmıştır.