Özet:
1990’lı yıllara kadar merkez bankaları tarafından fiyat istikrarına yönelik uygulanan para politikalarının; gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülkelerde istenilen sonuçlara ulaşmada yetersiz kalması nedeniyle yapılan yeni arayış ve araştırmalar sonucunda enflasyon hedeflemesi stratejisi ortaya çıkmış ve bu strateji ilk olarak Yeni Zelanda’da uygulanmıştır. Bu strateji uygulanageldiği günden bu yana genel olarak başarılı bir performans göstermiş olması nedeniyle Türkiye dahil yüksek enflasyonla boğuşan birçok ülkenin tercih ettiği ve uygulamaya koyduğu bir hedefleme stratejisi olmuştur.
Para politikalarının uygulanması hususunda yetkili tek mercii olan ve amacı fiyat istikrarını sağlamak olan TCMB, 2002-2005 arası dönemde örtük enflasyon hedeflemesi, 2006 yılından itibaren de açık enflasyon hedeflemesi politikasını uygulamaya başlamıştır. Bu bağlamda yapılan çalışmada bu politikanın ülkenin ekonomik konjonktürüne uygunluğu, başarı durumu ve makro ekonomik faktörlere etkisi GSYİH, Döviz Kuru, TÜFE, Faiz oranı, Çıktı Açığı ve Ham Petrol fiyatları kullanılarak oluşturulan model ile analiz edildi. VAR Modeli, Granger Nedensellik Testi ve Etki-Tepki analizleriyle enflasyon hedeflemesi rejimi; 1996:1-2018:4 dönemi için düzey verileri alınarak çeyreklik bazda incelendi ve bunun sonucunda bu rejimin Türkiye’nin ekonomik performansı ve makro değişkenleri üzerinde etkisi olduğu görüldü. Çıkan sonuçlar beklenti ve maliyet enflasyonunun olduğunu ve bunun enflasyonu tetiklediğini göstermiştir. Ayrıca hedeflenen değere ulaşılamaması ve enflasyonun yükselen bir seyir izlemesinin enflasyon belirsizliğine yol açtığı gözlemlenmiştir.