Özet:
İşsizlik olgusu içerisinde ortaya çıkan genç işsizliği kavramı, Türkiye'nin önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. Eğitim hayatından çalışma hayatına geçen gençler, piyasa koşullarının zorluğu ile karşılaşmak durumunda kalmaktadır. İşverenler, girişimlerinin karlılığını göz önünde bulundurarak, gençleri niteliksiz ya da tecrübesiz bularak yetişmiş nitelikli iş gücünden faydalanmayı tercih etmektedir. Böylece etkileri tüm topluma yayılan sosyal, psikolojik, ekonomik sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de İŞKUR öncülüğünde uygulanan aktif iş gücü programları, gençlerin iş yaşamına geçişini ve işte kalmasını kolaylaştırsa da bu programların erişebildiği genç sayısı toplumun sınırlı bir kesimini oluşturmaktadır. Türkiye’de Kalkınma Planlarında ve Orta Vadeli Planlarda genç işsizlik sorununun bulunduğu kabul edilse de ulusal ölçekte bir ‘’genç istihdam stratejisi’’ geliştirilememiştir. 2019 yılı Ocak ayı itibariyle, iş gücü istatistiklerine göre; Türkiye’de 15-24 yaş aralığındaki genç nüfusta işsizlik oranı, 2018 yılı Ocak ayına göre Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesi olan %26,7’ye yükselmiştir. Genç işsizlik sorununun çözümü için ulusal istihdam stratejisi ve ona bağlı genç istihdam stratejisi oluşturulmalıdır. Genç istihdam stratejisi bağlamında gençlerin iş hayatına geçişi ve işte kalışının sağlanması için örgün eğitimin yanında yaygın eğitim biçimleri ile yaşam boyu öğrenme faaliyetlerine uygun olarak çalışma koşullarının yeniden şekillendirilmesi gerekmektedir.