Özet:
Yasanın veya keyfi ve baskıcı bir yönetimin “yanlış” yerlerini gösteren ve
değişmesini isteyen vicdani, meşru, şiddete dayalı olmayan ama aynı zamanda
yasaya aykırı bir edim olan sivil itaatsizlik, başvurulan direnme yöntemlerinden
birini oluşturmaktadır. Kamuya açık olması ve şiddetten mümkün olduğunca uzak
durması sivil itaatsizliği diğer direnme şekillerinden ayırır. Geçmişi eskilere
dayanan bu direnme biçimi coğrafyaya, halk hareketlerine ya da siyasi gruplara göre
farklı yöntemlerle kendini gösterir. Kullanılan araçların kendisi de bu direnme
biçiminin farklılaşmasında etken rol oynar. Bu araçlardan biri son zamanda sosyal
medya olarak ortaya çıkmıştır. Kısaca sosyal medya olarak tabir edilen, tek yönlü
bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşılmasını sağlayan
medya sistemidir. Sahip olduğu yaygınlık ve hız gibi özellikleri sayesinde var olan
“haksızlığın” bilinmesi ve bu durumun düzeltilmesi üzerinde etki etmektedir. Bu
çalışmanın amacı sivil itaatsizlik olgusu ile bir araç olarak kullanılan sosyal medya
arasındaki ilişkiyi incelemek, tartışmak ve konuyla ilgili örnekler sunmaktır. Bu
kapsamda öncelikle baskıya karşı direnme hakkı ele alındı ve sivil itaatsizlik ile
sosyal medya kavramları irdelendi. Çalışmanın ilerleyen kısımlarında ise bu ikisi
arasındaki ilişki ve örnekler açıklanmaya çalışıldı. Çalışmanın sonuç kısmında ise
anlatılanlardan özet bir değerlendirme yapıldı.