Özet:
Bu tezin amacı, feminizm ve queer politika denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Judith Butler'ın öznellik anlayışını incelemektir. Çalışmada bireyin tabiiyet ve iktidar ilişkilerine bulaşarak bir özne pozisyonuna gelme süreci ele alınacak; normlar aracılığıyla inşa edilen kimliğin, bazı kategorileri belirleyerek insanlar arasındaki tarihsel, toplumsal ve kültürel farklılıkların dışlayıcı bir tarzda ele alınmasına neden olduğu açıklanmaya çalışılacaktır. Farklılıkları dışlayan bu durumun kimi yaşamların yasının tutulabilir olduğu, kimi yaşamların yasının tutulmaması gerektiği, hangi öznenin yaşanabilir bir yaşam ve yası tutulabilir bir ölüm yaşadığına karar veren bir etkiye sahip olduğunu düşünen Butler'ın etik ve politik anlamda düşüncesi öznellik temelinde tartışmaya açılacaktır. Birçok farklı düşünürün fikirlerinden yararlanan Butler'ın tabiiyet konusunda Hegel, Nietzsche ve Freud'un; iktidar üzerinden Foucault ve Althusser'in düşüncelerini nasıl değerlendirdiğine yer verilecektir. Etik anlamda ise, Levinas'a değinilecek; politika ile etiği birbiriyle bağlantısı içinde ele alan Butler'ın verdiği örneklerden yararlanarak fikri açıklığa kavuşturulmaya uğraşılacaktır. Öznelliğin dışlanmasının gösterilmesi açısından Butler'ın eleştirileri çerçevesinde Freud, Lacan ve Platon, Irigaray yorumlarına değinilecek; bunun ardından ise, kimlik ve normun dışlayıcı etkilerinin karşısında öznelliğin etik ve politik olarak nasıl bir tutum sergileyebileceğine dair Butler'ın radikal demokrasi ve queer politika üzerinden önerilerine yer verilecektir.