Abstract:
Bu yüksek lisans tez çalışmasında, Türkiye Cumhuriyeti Hariciyesinde önemli vazifeler ifa eden Feridun Cemal Erkin'in hayatı incelenmiştir. Bakanlık bünyesinde 34 yıl süreyle birçok görevde bulunan ve nihayetinde devlet kademesinin en saygın makamlarından biri olan Dışişleri Bakanlığı'nda yaklaşık üç yıl vazifede bulunan Feridun Cemal Erkin hakkında şimdiye kadar herhangi bir çalışmanın yapılmamış olması, bu incelemeyi gerekli kılmıştır. Tez kapsamında, Feridun Cemal Erkin'in biyografisinin yanı sıra, kendisinin yıldızının parladığı özellikle 1940-1965 yılları arasındaki Türk dış politikasının tarihsel seyri de ele alınmıştır. Ailesi devlet ricalinden olan Erkin, 1920'de Galatasaray Lisesi'ni tamamlayıp Paris'te hukuk eğitimi aldıktan sonra 1925'de yurda geri dönmüştür. Bilahare dönemin Muhtelit (Karma) Mübadele Komisyonu Başkanı Şükrü Saraçoğlu'nun referansı ile 1926 yılında devlet memurluğuna girmiş, 1928'de ise hariciyeye intisap etmiştir. Çeşitli vazifeleri ifa ettikten sonra 1935 yılında Beyrut Başkonsolosluğu'na atanan Erkin bu dönemde, hariciye kariyerindeki ilk kritik görevi olarak 'Hatay Sorunu' ile yakından ilgilenmiştir. Mustafa Kemal Atatürk ve Türk dış politikası açısından oldukça önemli bir mesele olan 'Hatay'ın anavatana katılması' sürecinde Erkin gerek bölgedeki incelemeleri gerekse yazmış olduğu kapsamlı rapor ile Türk devleti için oldukça hassas olan bu meselede aktif bir rol oynamıştır. Beyrut Başkonsolosluğu vazifesinden sonra, çeşitli görevleri üstlenen Erkin, 1945-1947 yılları arasında, bakanlıktan sonra hariciyedeki en önemli mevki olan Genel Sekreterlik vazifesinde bulunmuştur. Erkin'in Genel Sekreterlik yaptığı zaman dilimi, II. Dünya Savaşı sonrasındaki bunaltıcı Sovyet Rusya tehditleri nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belki İstiklal Harbi'nden sonraki en buhranlı dönemine denk gelmiştir. Bu süreçte Erkin'in omuzlarındaki yük bir hayli ağır olmuştur. Genel Sekreterlik vazifesinin bitimiyle Erkin, dünya dış politikasına yön veren önemli başkentlerdeki görevlerine başlamış, nitekim sırasıyla Roma, Washington, Madrid, Paris ve Londra başkentlerinde Büyükelçilik yaparak devletini temsil etmiştir. 27 Mayıs 1960 askeri darbesi sırasında Londra Büyükelçisi olan Erkin, 1962-1965 yılları arasındaki İnönü Başbakanlığında kurulan 26, 27 ve 28. Cumhuriyet Hükumetlerinde Dışişleri Bakanı olarak bulunmuştur. Bakanlığı süresince; ABD ve SSCB arasındaki 'Küba Füze Krizi', 'Kıbrıs Sorunu' ve 'Johnson Mektubu' gibi Türk dış politikası açısından hayati ehemmiyeti bulunan mevzularda aktif rol almıştır. Erkin ayrıca, Şükrü Saraçoğlu'nun 1939 Moskova ziyaretinden 25 yıl sonra Sovyet Rusya'ya diplomatik ziyarette bulunmuş olması hasebiyle ön plana çıkmaktadır. Bu ziyareti ile sorunlu olan Türkiye SSCB ilişkileri taraflarca rayına oturtulmaya çalışılmıştır. Dışişleri Bakanlığı sonrasında politikayı bırakmamış ve Ordu milletvekilliğiyle CHP'de aktif siyasi yaşamına devam etmiş, bilahare AP'ye geçmiştir. Oldukça kabiliyetli bir yazar olan Erkin, siyasi yaşamından sonra Türk dış politikasına dair önemli meselelerinin arka planına ışık tutan mesleki anılarını kaleme alarak gelecek kuşaklara rehberlik yapmıştır.