Özet:
Küreselleşen dünyada her geçen gün onlarca dil kaybolmakta ve kaybolan bu dillerle birlikte insanlık tarihine dair kadim bilgiler ve deneyimler de bir daha asla duyulmamak üzere yok olmaktadır. Bu çalışma, kaybolmakta olan dillerin hayatta kalmaları adına çevirinin rolüne odaklanmakta, çeviriyi bu dilleri gelecek nesillere aktarabilecek önemli bir araç olarak görmektedir. Bu bağlamda, ülkemizde kaybolmakta olan dillerden olan Hemşince ve Hemşin kültürü araştırmanın eksenini oluşturmaktadır. Kaybolmakta olan bir dil olarak Hemşincenin bir portresinin çizildiği bu çalışmada, Hemşincenin yıllar içerisinde çeviri aracılığıyla geçirdiği değişim ve dönüşüm de gözlenmektedir. Sözlü kültür aracılığıyla günümüze kadar varlığını sürdürmeyi başarmış bir dil olan Hemşincenin, kültürel alışveriş ve çeviri faaliyetleri sonucu oluşan melez yapısı da vurgulanmaktadır. Bu araştırmada, Hemşin dili ve kültürünün melez yapısı Homi Bhabha'nın "Üçüncü Alan" ve "Melezlik" kavramları çerçevesinde şekillenmiştir. Aynı zamanda, bu çalışmada, geçmişin durağanlığında şekillenen bir kimlik tanımı yerine devingen, sürekli değişen, dönüşen ve "olan"dan ziyade "oluşan" bir kimlik tanımı ele alınmıştır. Bu çerçevede, Hemşin dili ve kültürünün tarihinden çok bugünkü konumu itibariyle betimleyici bir çalışma yapılmıştır. Araştırmanın yöntemi toplumsal üretimi gerçekleştiren bireylerin gündelik hayatlarını inceleyen Etnometodoloji olarak belirlenmiştir. Böylelikle ilk olarak, Hemşincenin melez yapısının görülebilmesi adına, farklı coğrafyalarda yaşayan Hemşinlilere ait sözlü kültür ögeleri incelenmiştir. Son dönemde Hemşincenin tanınırlık ve prestij kazanarak gelecek nesillere aktarılmasının kolaylaşmasını sağlayan çeviriler de uygulama alanının konusu olmuştur. Bu bağlamda, Saint-Exupéry'nin "Küçük Prens" adlı eserinin Hemşince çevirisi, "Heyamoli, Karadeniz Dillerinde Çocuk Şarkıları" projesindeki Hemşince çeviriler ve La Fontaine'den "Kurt Çoban Olmuş" ve "Öküz Olmak İsteyen Kurbağa" masallarının Hemşince çevirileri Antoine Berman'ın çeviri analizi ile ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladığı "farklılaştırıcı eğilimler" odağında incelenmiştir. Bu çalışmanın uygulama alanının son bölümünde, Hemşinceyi gündelik işlerinde sıklıkla kullanan, dilin güncel halinin oluşmasında katkısı olan insanlarla yarı-yapılandırılmış sorular ekseninde görüşmeler gerçekleştirilmiş ve bu görüşmeler MAXQDA Nitel Veri Analizi programı yardımıyla detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Bu analiz sonucunda dilin melez yapısı ve çevirinin gündelik hayattaki yeri ve önemi de ortaya çıkarılmıştır.