Abstract:
Bu araştırmada üniversite öğrencilerinde sosyal ve duygusal yalnızlık ile öz-anlayışın, yaşamda anlam üzerindeki yordayıcı rolünü araştırmak amaçlanmıştır. Bununla birlikte; üniversite öğrencilerinde yaşamda anlamı cinsiyet, sınıf düzeyi, bölüm, ailenin ortalama aylık geliri, ailenin tutumuna ilişkin değerlendirme, bir sosyal topluluk ya da kulüp etkinliklerine katılım, evcil hayvanı olup olmama ve romantik ilişkisi olup olmama gibi bazı sosyo-demografik değişkenler açısından incelemek de amaçlanmıştır. Katılımcılar İstanbul’da bir devlet üniversitesinin çeşitli bölümlerinde öğrenim gören 237’si (%52.7) kadın ve 213’ü (%47.3) erkek 450 üniversite öğrencisinden oluşmaktadır. Katılımcıların yaş ortalamaları 20.84 ve yaşları 17 ile 29 arasında değişmektedir. Verileri toplamak amacıyla Yaşamda Anlam Ölçeği (YAÖ), Sosyal ve Duygusal Yalnızlık Ölçeği (SDYÖ), Öz-Anlayış Ölçeği (ÖZAN) ve araştırmacı tarafından hazırlanan Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde Hiyerarşik Regresyon Analizi, Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı, Bağımsız Örneklem t Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi ve Tukey Çoklu Karşılaştırma Testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, üniversite öğrencilerinde yaşamda anlamın varlığının ailenin tutumuna ilişkin değerlendirme ve bir sosyal topluluk ya da kulüp etkinliklerine katılıma göre; yaşamda anlam arayışının ise öğrenim görülen bölüme göre anlamlı biçimde farklılaştığı bulunmuştur. Yaşamda anlamın varlığıyla romantik yalnızlık, aile yalnızlığı ve sosyal yalnızlık arasında negatif yönde; öz-anlayış arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir. Yaşamda anlam arayışıyla romantik yalnızlık, aile yalnızlığı ve sosyal yalnızlık arasında pozitif yönde; öz-anlayış arasında negatif yönde anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Üniversite öğrencilerinde öz-anlayış ve sosyal yalnızlığın yaşamda anlamın varlığını; öz-anlayışın ve romantik yalnızlığın yaşamda anlam arayışını anlamlı biçimde yordadığı saptanmıştır. Araştırma bulguları ilgili alanyazın kapsamında tartışılmış ve öneriler sunulmuştur