Özet:
Çalışma hayatında, bireylerin rollerini tam anlamıyla bilmesi ve doğru bir biçimde yerine getirmesi başarılı bir yönetim için gereklidir. Kamu veya özel sektörde yer alan kurum ve kuruluşlarda görev yapan çalışanların kendilerine verilen görevleri ve kendilerinden beklenen rollerin gereklerini yapmaları gerekmektedir. Sağlam bir yapısı olan bir kurum ve kuruluşta roller, statüler, yetkiler ve bunlarla ilgili sorumluluklar ortaya konmuş olmalıdır. Bunun sonucunda algılanan roller ile beklenen yönetsel roller arasında uyum sağlanabilmektedir. Tam tersi durum olması halinde ise kurum içinde rol, statü ve yetki konularında çatışmalar olabilmektedir. Diğer taraftan bireylerin, rollerinin belirsizliği, çelişkili olması vd. sebeplerden dolayı kendi içerisinde de çatışma yaşayabildikleri görülmektedir. Rol çatışması ve rol belirsizliği hem yöneticilerin iş tatminsizliğine, hem de çalışanlarının işe yabancılaşmasına neden olabilmektedir. Bu çalışmada, resmi ortaokullarda görevli öğretmenlerin yaşadıkları rol belirsizliği, rol çatışması ve işe yabancılaşma düzeylerinin belirlenmesi ve aralarındaki ilişkinin demografik ve mesleki özellikler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma, İstanbul ili Fatih ve Zeytinburnu ilçelerinde görev yapan 384 öğretmen üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında bağımsız grup testi, tek yönlü varyans analizi, faktör analizi, korelasyon analizi ve hiyerarşik regresyon analizinden faydalanılmıştır. Analizler sonucunda; öğretmenlerin genel olarak rol belirsizliği, rol çatışması ve işe yabancılaşma yaşamadıkları görülmüş, rol çatışması ve rol belirsizliğinin işe yabancılaşmaya etki ettiği belirlenmiştir. Fark testleri sonucunda, öğretmenlerin rol belirsizlik düzeyleri arasında mesleği isteyerek seçme durumuna, rol çatışması düzeyleri arasında öğretmenlik kıdemi ve mesleği isteyerek seçme durumuna göre anlamlı fark olduğu diğer değişkenlerde anlamlı farklılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.