Özet:
Bu araştırmada, iki temel problem sorusuna cevap aranmıştır. Araştırmanın birinci temel probleminde lezbiyen, gey, biseksüel ve trans (LGBT) bireylerin kendini ayarlama ve mutluluk düzeyleri, ailelerinden, arkadaşlarından, kendileri için özel olan insanlardan algıladıkları sosyal desteğe ve bazı kişisel değişkenlere göre incelenmiştir. Araştırmanın ikinci temel probleminde ise LGBT bireylerin Soru Formunda yer alan sorulara ilişkin görüşleri incelenmiştir. Araştırma, aşama içi karma model araştırmasıdır. Nicel ve nitel araştırma yaklaşımları karmalanarak kullanılmıştır. Araştırmaya, 296 LGBT birey katılmıştır. Katılımcı grubuna ulaşmada kartopu ve amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada gerekli verileri elde etmek için “Gözden Geçirilmiş Kendini Ayarlama Ölçeği (G-KA Ölçeği)”, “Oxford Mutluluk Ölçeği (OMÖ)”, “Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği (ÇBÖSDÖ)”, “Kişisel Bilgiler Formu” ve “Soru Formu” kullanılmıştır. Verilerin analizinde, MANOVA Wilks Lambda (λ) testinden, yüzdelik ve ortalama hesaplarından yararlanılmıştır. Farklılığın nereden kaynaklandığını belirleyebilmek için Diskriminant (Ayırıcı) Analiz Testi kullanılmıştır. Ayrıca, 296 kişiden tesadüfen seçilmiş olan 20 LGBT bireyin (5 lezbiyen, 5 gey, 5 biseksüel ve 5 trans) soru formuna verdikleri cevapların nitel analizi olarak, betimsel analiz yapılmıştır. Nitel analiz ile birlikte nicel analiz olarak, yüzdelik ve frekans değerleri de hesaplanmıştır. Araştırmanın birinci temel probleminin incelenmesi sonucunda elde edilen bulgular şöyledir: LGBT bireylerin % 51.5'i düşük algılanan sosyal desteğe sahip iken; %48.5'i ise yüksek algılanan sosyal desteğe sahiptir. LGBT bireylerin % 46.3'ünün kendini ayarlama düzeyi düşük iken; %53.7'sinin ise kendini ayarlama düzeyi yüksektir. LGBT bireylerin % 47.7'sinin mutluluk düzeyi düşük iken; %52.3'ünün ise mutluluk düzeyi yüksektir. Araştırmanın sonucunda, LGBT bireylerin ailelerinden, arkadaşlarından ve kendileri için önemli olan insanlardan algıladıkları sosyal desteğe; lezbiyen, gey, biseksüel ve trans olmaya; eğitim düzeyine; ekonomik gelire ve muhafazakar ya da modern bir çevrede yaşamalarına göre kendini ayarlama ve mutluluk puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Yaşa göre LGBT bireylerin kendini ayarlama puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık bulunmuşken; mutluluk puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Biyolojik cinsiyetlerine göre ise, kendini ayarlama ve mutluluk puan ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.
Araştırmanın ikinci temel probleminin incelenmesi sonucunda elde edilen bulgular ise şöyledir: Soru formunda yer alan sorular, temaları oluşturmuştur. Bu temalar; “LGBT birey olmalarına yönelik düşünceleri ve duyguları; cinsel yönelim veya cinsiyet kimliklerini açıkladıkları kişilerin kimler olduğu; bu kişileri seçme nedenleri; maruz kaldıkları olumsuz yaşantılar; şimdi ve geleceğe yönelik yaşadıkları kaygılar; ve LGBTİ+ kuruluşlarından aldıkları destekler”, biçimindedir. LGBT bireylerin % 75 (f=18)'i cinsel yönelim veya cinsiyet kimlikleri hakkında olumlu ifadelerde bulunurlarken (örneğin; mutluyum); %25 (f=6)'i olumsuz ifadelerde (örneğin; suçluyum) bulunmuşlardır. LGBT bireylerin cinsel yönelimlerini/cinsiyet kimliklerini açıkladıkları kişiler olarak; %34.48 (f=10) 'i hem aile hem de arkadaşlar; % 31.03 (f=9)'ü arkadaş; % 27.59 (f=8)'u aile ve akrabalar; %3.45 (f=1)'i okul psikolojik danışmanı; ve %3.45 (f=1)'i eski sevgili olarak belirtmişlerdir. LGBT bireylerin cinsel yönelimlerini/ cinsiyet kimliklerini bu kişilere açmak isteme nedenleri olarak; % 50 (f=14) 'si bilinmesini istedikleri için (örneğin; sevdiğim kişiden saklamak istemedim); % 50 (f=14)'si olumsuz bir tepkiyle karşılaşmayacaklarını düşündükleri için (örneğin; homofobik tepki vermeyeceklerini bildiğim için) cinsel yönelim/cinsiyet kimliklerini bu kişilere açtıklarını belirtmişlerdir. LGBT bireylerin cinsel yönelim veya cinsiyet kimliklerini paylaştıktan sonra aldıkları tepkiler olarak; %54.84 (f=17)'ünün fiziksel (örneğin; dövüldüm) ya da psikolojik şiddet gördüklerini (örneğin; küfür yedim); %19.35 (f=6)'inin paylaştıkları kişilerin kendilerinden uzaklaştıklarını (örneğin; benimle olan arkadaşlıklarını kestiler); % 6.45 (f=2)'i açıldıkları kişiler tarafından değiştirilmeye çalışıldıklarını (örneğin; tedavi edilmem söylendi); ve %19.36 (f=6)'sının da olumsuz bir tepkiyle karşılaşmadıklarını belirtmişlerdir. LGBT bireylerin yaşadıkları kaygıları ile ilgili olarak; % 12.91 (f=4)'inin aileleri ile ilgili kaygıları bulunmakta (örneğin; ailemin öğrenmesinden kaygılanıyorum); % 6.46 (f=2)'sının iş yaşamları ile ilgili kaygıları bulunmakta (örneğin; işimden kovulmaktan korkuyorum); % 80.63 (f=25)'ünün de özgür yaşam ile ilgili kaygıları (örneğin; insan gibi yaşayamıyorum) bulunmaktadır. LGBT bireylerin %45 (f=9)'i LGBTİ+ kuruluşu ile iletişim içerisinde olduklarını; %55 (f=11)'i ise LGBTİ+ kuruluşu ile iletişimde olmadıklarını belirtmişlerdir. LGBTİ+ kuruluşları ile iletişim içerisinde olan bireylerin % 26.67 (f=4)'sinin bu kuruluşlardan bilgi edindiklerini;% 73.33 (f=11)'ünün ise duygusal ve sosyal destek aldıklarını belirtmişlerdir. Araştırmanın bulguları, ilgili alanyazın ışığında tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.