Özet:
1970’lerde ortaya çıkan tükenmişlik sendromu fiziksel ve ruh sağlığını ve finansal
durumu etkilemesi nedeniyle birçok çalışan için potansiyel bir risk haline gelmiştir.
Öğretimden akademik yayıncılığa kadar çeşitli görevleri yerine getiren
akademisyenlerin de tükenmişlikle karşılaşmaları kaçınılmazdır. Bu araştırmada
akademisyenlerin tükenmişlik düzeylerinin öz-anlayış, cinsiyet, medeni durum,
ekonomik durum, çalışma yılı ve sahip oldukları akademik unvan değişkenleri
açısından incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, araştırmaya
İstanbul ilinden 201 kadın (%53.3) ve 176 erkek (%46.7) olmak üzere toplam 377
akademisyen katılmıştır. Katılımcıların 164’ü bekar (%43.5) 213’ü (%56.5) evlidir.
Araştırmada, Ergin (1992) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Maslach Tükenmişlik
Ölçeği”, Deniz, Kesici ve Sümer (2008) tarafından Türkçe’ye uyarlanan “Öz-Anlayış
Ölçeği” ile “Kişisel Bilgi Formu” verileri toplamak amacıyla kullanılmıştır. Verilerin
analizinde bağımsız örneklem t-testi, Güvenilirlik testi, Pearson korelasyon analizi,
tek yönlü varyans analizi (ANOVA), basit regresyon analizi ve Tukey testi
kullanılmıştır. Araştırma sonucunda akademisyenlerin öz-anlayış düzeylerinin
tükenmişlik düzeylerini olumsuz yönde anlamlı yordadığı bulunmuştur. Bu sonuca
ilişkin, öz-anlayışın tükenmişlik düzeyine ilişkin toplam varyansın yaklaşık %35’ini
açıklamaktadır. Araştırmadan elde edilen bulgular akademisyenlerin tükenmişlik
düzeylerinin cinsiyet ve sahip oldukları akademik unvan değişkenlerine göre anlamlı
farklılaştığını göstermektedir. Buna göre, erkek akademisyenlerin toplam
tükenmişlik düzeylerinin kadın akademisyenlerden daha yüksek olduğu saptanmıştır.
Araştırmada, öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerinin toplam tükenmişlik
düzeyleri öğretim görevlilerinden daha yüksek bulunmuştur. Akademisyenlerin
tükenmişlik düzeyleri ile medeni durum, ekonomik durum ve çalışma yılı
değişkenleri arasında ise anlamlı bir ilişki ortaya çıkmamıştır. Araştırma bulguları ve
gelecek araştırmalar için öneriler alanyazı ve önceki çalışmalar dikkate alınarak
sunulmuştur.