Abstract:
Günümüzde artan dünya nüfusuyla beraber iş gücü de artmakta iş niteliği önem
kazanmaktadır. Bugünden on sene geriye dönüp baktığımızda önemli ve popüler olan
birçok meslek giderek önemini yitirmekte ve yerini güncel mesleklere bırakmaktadır.
Yükseköğretimde bölüm ve kontenjan sayılarıyla beraber üniversite mezun sayısı da
artmakta ve işsiz kalan kişiler arasında üniversite mezunlarının sayısı
azımsanmayacak kadar fazladır. Bunlarla beraber bireyler meslek sahibi olmanın
yanı sıra kariyer yaparak ve bu kariyeri güçlendirerek farklılaşmaktadır. Bu
araştırmanın amacı; ergenlerin kariyer kaygılarını, çeşitli demografik değişkenler
bağlamında incelemek ile aile desteği ve umudun, kariyer kaygısını ne derece
yordadığını anlamaktır. Araştırma COVID-19 Pandemisi sürecinde yürütülmüş olup
araştırmacı tarafından hazırlanmış olan soru formu, ergenlere öğretmenleri kanalıyla
çevrim içi ortamda gönderilmiştir. Araştırma verilerini toplamak için Lise
Öğrencilerinin Kariyer Kaygılarını Belirleme Ölçeği, Kariyer Seçiminde Aile Etkisi
Ölçeği (KSAEÖ), Sürekli Umut Ölçeği ile içeriği araştırmacı tarafından geliştirilen
Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Araştırmada yaşları 14 ile 18 arasında değişen
toplam 713 ergene (355 kız, 358 erkek) ulaşılmıştır. Verilerin analizinde Bağımsız
Gruplar t-testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ve Standart Çoklu Doğrusal
Regresyon Analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre
kızların kariyer kaygısı düzeylerinin erkeklere, liseden mezun olmaya daha yakın
sınıflardakilerin alt sınıftakilere, Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’ndekilerin Anadolu
Lisesi’ndekilere, kariyer kararı vermeyenlerin kariyer kararı verenlere, aile gelir
düzeyi düşük olanların aile gelir düzeyi yüksek olanlara, COVID-19 Pandemisinden
günlük yaşamı ve aile ilişkileri etkilenenlerin etkilenmeyenlere göre anlamlı düzeyde
daha yüksektir. Ayrıca, kariyer kararı verme durumu, aile etkisi ve umudun,
ergenlerin kariyer kaygısını yordadığı, yordayıcı değişkenlerin, kariyer kaygısına
yönelik varyansın %41’ini açıkladığı sonucuna ulaşılmıştır.