Abstract:
Bu araştırmada, yabancı dil Türkçe öğretmenlerinin dil bilgisine dair algıları metaforlar aracıyla incelenmiştir. Metaforların ve dil bilgisinin odakta olduğu bu çalışma Metafor Teorisi (Lakoff, Johnson, 2015) ve Üç Boyutlu Dil Bilgisi (CelceMurcia, Larsen-Freeman, 1999) kuramlarına dayanmaktadır. Metaforların incelenmesi ile ulaşılan veri, dil bilgisi öğretiminde kaynak durumda olan Üç Boyutlu Dil Bilgisi açısından yorumlanmıştır. Alan yazında, gerek yabancı dil Türkçe dersi öğretmenlerinin dil bilgisi algılarını açıklayan gerekse dil bilgisinin, biçim, anlam ve kullanım boyutlarının yabancı dil Türkçe sınıflarındaki yansımalarını içeren bir kaynağın olmaması bu çalışmanın ihtiyaç olduğunu düşündürmüştür. Bu araştırma nitel araştırma desenlerinden durum çalışması ile kurgulanmış ve buna uygun olarak birden fazla veri toplama aracı kullanılmıştır. Görüşme, gözlem ve doküman incelemesinin kullanıldığı araştırmada ön görüşme ertesinde öğretmenlerle yarı yapılandırılmış bir görüşme yapılmış ve bu görüşme ses kayıt yöntemiyle kayıt altına alınmıştır. Bu kayıtlar yazılı hâle getirilmiş ve Lakoff ve Johnson (2015)'ın metafor teorisinden hareketle içerik analizi kapsamında yer alan metafor analiziyle öğretmenlerin dil bilgisine ilişkin kullandıkları metaforlar araştırılmıştır. Bunun ardından öğretmenlerin dersleri gözlemlenmiş ve son olarak öğrencilerin ödevleri ve çalışma kâğıtları incelenmiştir. Araştırmanın sonucunda öğretmenlerin dil bilgisine ilişkin kullandıkları toplamda 534 metafor ve bu metaforların işaret ettiği dil bilgisine dair 54 farklı kavramlaştırma elde edilmiştir. Öğretmenler sırasıyla en çok "Dil bilgisi eşyadır", "Dil bilgisi bütündür/parçadır" ve "Dil bilgisi araçtır" kavramlaştırmalarına olanak sağlayan metaforları kullanmışlardır. Öğretmenler tarafından kullanılan bu metaforlar, yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde Üç Boyutlu Dil Bilgisi açısından dil bilgisinin biçim boyutunun odakta olduğunu göstermektedir. Bununla beraber, sıklıkla kullanılan bu metaforlar, değişimden uzak, tamamlanmış ve yeni bir çalışmaya izin vermeyecek derecede kapalı, somut bir yapıyı işaret etmektedir. Bu durum dil bilgisi öğretimini sınırlı ve geleneksel bir hale getirirken, dil bilgisini yeniliklere açık, gelişebilir bir beceri olmaktan alıkoymaktadır.