Özet:
Bu araştırmanın amacı akademisyenlerin kuşaklarına göre iş stresi ve sanal kaytarma
düzeylerinin incelenmesinin yanı sıra akademisyenlerin sanal kaytarma
davranışlarının iş stresi üzerindeki etkisini, kuşaklar teorisi üzerinden incelemektir. Bu
amaç doğrultusunda Türkiye’de çeşitli üniversitelerde görev yapan 383 akademisyene
kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak ulaşılmış ve veriler toplanmıştır. Anket
formunun ilk kısmında sanal kaytarma öncülleri, Örücü ve Yıldız (2014) tarafından
geliştirilen 14 soruluk sanal kaytarma ölçeği, House ve Rizzo (1972) tarafından
geliştirilen ve Efeoğlu (2006) tarafından Türkçe’ye uyarlanan 7 soruluk iş stresi ölçeği
ve son kısımda çeşitli demografik sorular yer almaktadır. Araştırmada toplanan veriler
üzerinde frekans analizleri, doğrulayıcı faktör analizi, güvenilirlik analizi, normallik
testleri, korelasyon analizi ve Kruskal Wallis H ve Mann-Whitney U testleri
uygulanmıştır. Araştırma kapsamında, akademisyenlerin sanal kaytarma düzeyleri iş
stresini etkilemektedir hipotezi öne sürülmüş ve araştırma sonuçları incelendiğinde
akademisyenlerin sanal kaytarma düzeylerinin iş stresini etkilemediği belirlenmiştir.
Sanal kaytarma ve iş stresi düzeylerinin, sanal kaytarma öncülleri ve demografik
değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadıklarının tespiti amacıyla gerçekleştirilen
analizler sonucunda; akademisyenlerin daha çok önemsiz sanal kaytarma davranışları
sergiledikleri, sanal kaytarma ve iş stresi düzeylerinin ise ortalama değerin altında
olduğu belirlenmiştir. Ayrıca Y kuşağına mensup akademisyenlerin X kuşağına
mensup akademisyenlere göre iş stresi ve sanal kaytarma düzeylerinin daha yüksek
olduğu tespit edilmiştir. Çalışmanın akademisyenler üzerinde gerçekleştirilmiş olması,
sanal kaytarma, iş stresi ve kuşaklar teorisi değişkenlerinin bir arada kullanılması
çalışmanın mevcut diğer çalışmalardan farklılığını ortaya koymaktadır.