Abstract:
Fiyatlar genel düzeyinde meydana gelen sürekli artış enflasyon olarak ifade edilir. Tarihsel sürece bakıldığında, yüksek enflasyon oranlarının hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin başlıca sorunlarından biri olduğu gözlenmektedir. Bu yüzden literatürde enflasyon olgusunu anlayabilmek için enflasyonu belirleyen etkenleri ülkeler özelinde ve karşılaştırmalı olarak inceleyen birçok teorik ve ampirik çalışma bulunmaktadır. Gelişmekte olan ülkeler kategorisinde olmalarına rağmen, büyüme performansı, yüksek nüfus, zengin doğal kaynaklar, nitelikli işgücü, daha şeffaf yönetim anlayışı, etkin yapısal reformlar ve daha fazla doğrudan yabancı sermaye çekecek nitelikte para ve sermaye piyasalarına sahip olma özellikleriyle farklılaşan ülkeler yükselen piyasa ekonomileri (EME) olarak adlandırılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, 1995-2019 yılları arasında 27 yükselen piyasa ekonomisi üzerinden enflasyonu belirleyen faktörleri incelemektir. Analizde dinamik panel veri metodu ve GMM tahmincisi kullanılmıştır. Çalışmada enflasyonu belirleyen faktörler beş ana gruba ayrılmıştır. Talep yönlü faktörleri temsil etmek için bütçe dengesinin GSYH'ye oranı ve nüfus büyümesi; parasal (mali) görüşü temsil etmek için para arzı büyümesi ve faiz oranı; dışsal faktörleri yansıtmak için döviz kurundaki değişim oranı; arz (maliyet) yönlü etkenleri yansıtmak için ham petrolün uluslararası fiyatındaki ve petrol dışı emtiaların uluslararası fiyatındaki değişim oranı; kurumsal faktörleri göstermek için ise merkez bankası bağımsızlık endeksi ve ülkelerin uluslararası ticaret yapma özgürlük endeksi değişkenleri ele alınmıştır. Çalışmanın bulgularına göre enflasyon gecikmesinin enflasyon üzerinde pozitif yönlü etkisi bulunmaktadır. Söz konusu dönemde enflasyonu belirleyen en temel faktörlerin para arzı büyümesi, döviz kurundaki dalgalanmalar ve nüfusun büyümesine bağlı olarak talep artışı olduğu görülmektedir. Ayrıca ilgili dönemde bütçe açığında ve ham petrolün dünya fiyatında meydana gelen artışların enflasyon üzerinde yukarı yönlü etki yarattığı gözlenmektedir. Modelde ele alınan kurumsal faktörler bağlamında merkez bankası bağımsızlığı ve dış ticarette serbestlik ile enflasyon arasında ters yönlü bulguya ulaşılmıştır. Bu durum merkez bankası bağımsızlığının artması ile enflasyonun kontrol altına alınarak düşürüldüğünü, tersine merkez bankası bağımsızlığının azalması durumunda ise enflasyonda yükselme eğiliminin görüldüğünü ifade etmektedir.