Özet:
Ülkeler arası ticaret ilişkileri klasik yaklaşımlarla incelenirken genellikle
toplam ihracat/ ithalat, toplam ihracat/GSYH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla), toplam
ihracat/ ithalat içinde söz konusu ülkenin sahip olduğu pay gibi birinci derece veriler
kullanılmaktadır. Bu veriler, ülkeleri izole edip, diğer ülkeler dikkate alınmadan elde
edildiği için sadece ülkeye özgüdür. Klasik iktisat yöntemlerinin bu yüzeyselliğine
karşın, uluslararası ticaret ilişkilerine ağ yaklaşımı, daha derin analiz yapabilme
olanağı sağlamaktadır. İlk olarak sosyometri ile temelleri atılan ağ yaklaşımı, iktisat
biliminde ticari ve finansal ilişkilerin analizinde kullanılmıştır. Bu yüksek lisans
tezinde de AB ülkeleri ve Türkiye’nin ticaret ilişkilerinde 2008 krizinin, ağın
kompleks yapısında değişmelere neden olacağı hipotezinden hareketle, söz konusu
ülkelerin ticari ilişkileri 2003 ve 2014 yılları periyotunda, ağ yaklaşımı kapsamında
analiz edilmiştir. Bu ülkelerin seçilme sebebi Türkiye’nin AB ülkeleri ile yoğun ticari
ilişkilerinin olmasıdır. Ağ yaklaşımı kapsamında ilk olarak ülkeler kuvvet yasası
dağılımına uygunluk açısından incelenmiş ve söz konusu bazı yıllarda bu yasaya
uygun dağılım sergilediği bulunmuştur. Bu dağılım, ülkelerin heterojenliğini ve ticari
bağlantılarını oluştururken tercihli ilave ilkesine uygun davrandığını başka bir deyişle;
ülkelerin ağa girerken tercih kullandığı ve bu tercihlerinin de ağda daha yoğun
bağlantılara sahip ülkelerle daha yoğun bağ kurma yönünde olduğunu göstermesi
açısından önemlidir. Bu ağın kuvvet dağılımının, 2008 kriz dönemi ile 2010, 2013 ve
2014 yıllarında kuvvet yasası dağılımına uymadığı gözlenmiştir. Bu durum, kriz ile
birlikte ülkelerin ticaret hacimlerindeki değişmeler nedeniyle kuvvet yasasına
uymayan yıllarda ağda, ülkeler arası heterojenliğin azaldığını göstermektedir. Bu tez
çalışmasında ayrıca ağların önemli topolojik özelliklerinden biri olan farklılık eğilimli
(disassortativity) yapı gözlenmiştir. Buradaki eğilim çok şiddetli olmamakla birlikte,
bu yapı merkez-çevre ilişkisinin bir göstergesidir ve bu çalışmada merkez-çevre
ilişkisinin yıllara göre değişimi de incelenmiştir. Buna göre, Almanya, Hollanda,
Fransa, Belçika-Lüksemburg gibi AB’nin kurucu ülkeleri merkezde iken; AB’ye yıl
itibariyle daha sonra katılan ülkelerin çevrede yer aldığı gözlenmiştir. Türkiye’nin ise
merkez ve çevre arasında bir yerde olduğu görülmüştür. Analizde ayrıca ağa w-HITS
algoritması uygulanmıştır. Bu algoritma ülkelerin ticaret ağındaki önemlerini,
bağlantılı oldukları diğer ülkelerin ticari önemlerini de dikkate alarak ölçer ve böylece
ileri derece göstergeler sunar.
Bu bağlamda, ülkelerin ağ içindeki önemlerini gösteren ve w-HITS algoritması
ile elde edilen ithalat ve ihracat merkezilik skorları zamansal açıdan ve özellikle 2008
kriz dönemindeki değişimleri incelenmiş ve bu veriler birinci derece gösterge olan
toplam ihracat ve ithalat içindeki pay değerleri ile karşılaştırılmıştır. Çalışmanın
bulguları genel olarak AB ülkeleri ve Türkiye’nin ticari ilişkilerini, kompleks bir
ekonomik sistem olarak ele alınıp incelenmesinin özellikle kriz dönemindeki
değişimleri daha iyi açıkladığı şeklinde olmuştur.