Özet:
Osmanlı Devleti’nin cihan hâkimi olma yolunda denizcilikteki başarısının rolü
büyüktür. Erken dönemlerde Gelibolu’da egemenlik elde eden Osmanlı Devleti
Balkan fetihleriyle birlikte dış dünyaya hâkimiyet adına ilk adımını atmıştır. II.
Mehmed Dönemi’ne gelindiğinde ise denizcilik tarihinde gerek idari gerekse
teknolojik ve askerî yönden birçok gelişmeyle birlikte donanmasını güçlendirmiş ve
seferlere çıkmaya başlamıştır. Tersanei Âmire'nin kuruluşuyla birlikte ise gerçek
Osmanlı Donanmasının varlığından söz edilebilir hâle gelmiştir. XX. yüzyılda
Osmanlı Devleti’ni yıkılışa götüren süreçte kara kuvvetleri kadar deniz kuvvetlerinin
de yetersiz kalması etkili olmuştur. Dolayısıyla Osmanlı Devleti’nin gelişmesine
yardımcı olan deniz gücü varlığının zayıflamasıyla İmparatorluğun yıkılışının da
hızlandığı düşünülebilir. Bu tez çalışmasında XX. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin genel
durumu ve bilhassa denizlerdeki mücadeleleri ön plana çıkarılmaya çalışılmıştır. Tezin
temelinde ise Bahriye Zâbiti ve Şühedâ-yı Bahriye İâne Komisyonu Reisi Mehmed
Said Bey’in yazmış olduğu “Fedâkârân-ı Millet ve Şühedâ-yı Bahriye İʻânesine
Mahsus İstatistik” adlı eserin içerik ve söylem analizi bulunmaktadır. Eser hem askerî
tarih hakkında aydınlatıcı bir kılavuz hem de dönemi yansıtan önemli bir tarihîsosyolojik belge olması nedeniyle incelenmiştir. Komisyon Reisi Mehmed Said
Bey’in bu eseri yazma amacı, askerî tarih çerçevesinde donanma gücünün ne denli
önemli olduğunu göstermektir. Bununla birlikte bu tez çalışmasında söz konusu
dönemde sivil topum örgütlenmesinin mevcut olduğu, hayatını kaybedenlerin
ailelerine sahip çıkıldığı ve Müslüman- gayrimüslim ayrımı yapılmadığı, Osmanlı
Donanmasında mesleki dayanışmanın olduğu, ayrıca yapılan yardımların kayıt altına
alınmasıyla şeffaflığa ve hesap verebilirliğe önem verildiği sonuçlarına ulaşılmıştır.