dc.contributor.author | Yeltekin, Pelin![]() |
|
dc.date.accessioned | 2022-03-16T08:50:24Z | |
dc.date.available | 2022-03-16T08:50:24Z | |
dc.date.issued | 2020 | |
dc.identifier.uri | http://dspace.yildiz.edu.tr/xmlui/handle/1/12649 | |
dc.description | Tez (Yüksek Lisans) - Yıldız Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020 | en_US |
dc.description.abstract | Felsefe tarihi boyunca özgür irade kavramı ilk çağlardan günümüze değin temel problemler arasında yer almıştır. Özgür iradenin tartışma konusu olması, genellikle onun var olup olmadığı sorunu üzerinden ortaya çıkmaktadır. Özgür irade problemi hakkındaki tartışmalar gayet önemlidir, zira bunların ahlak ve zihin teori ve pratiği üzerinde önemli etki ve sonuçları bulunmaktadır. Bazı bilim insanları ve düşünürlerin yaptığı gibi insanda özgür iradenin varlığını reddedersek, o zaman insan özgür değildir dememiz gerekir ki bu durumda, insan ahlakından bahsetmek mümkün olmayacaktır. Eğer ahlak mümkün değilse, o zaman hukuk ve siyasi yargı düzeni de pek mümkün olmayacaktır. Çalışmamızda hem felsefeciler açısından hem diğer bilişsel alanlarda, özellikle sinirbilim ve fizyoloji alanlarında çalışmalar yapan düşünürler açısından özellikle 20. yüzyıl içerisinde özgür iradenin ele alınış biçimi ve de ilgili deneyler ve fikirler incelenecektir. Dönemi 20. yüzyılla sınırlandırmamızın sebebi bu yüzyılda özgür iradenin reddi sonucuna varmada kullanılmış birkaç önemli deneyin yapılmış olmasıdır. Bu bağlamda Benjamin Libet, Michael Gazzaniga, Jose Manuel Delgado gibi sinirbilimcilerin deneyleri ele alınacaktır. Bunlara karşılık ise Daniel Dennett, Peter Inwagen, John Searle ve Thomas Nagel gibi felsefecilerin özgür irade savunmaları tartışılacaktır. Genel olarak çalışmamız içerisinde vardığımız bulgu ve sonuçlara göre, özgür iradenin varlığını reddedenlere nispetle, özgür iradenin varlığını kabul eden filozofların görüşlerini daha makul ve mantıklı gerekçelere sahip bir biçimde görerek savunacağız. Bize sunulan seçenekler arasında hangisini seçmek istediğimiz ve buna bağlı olarak eylemde bulunduğumuz konusu özgür iradenin var olduğuna bizi yöneltir. Hiçbir yanılsama olmaksızın, kendi istek ve arzularımız doğrultusunda gerek iyi, gerekse kötü seçimde bulunmamız özgür iradenin göstergesidir. Bu sebeple seçimlerimizin ve eylemlerimizin beynin fonksiyonel hareketlenmeleri sonucu oluştuğunu ve insanda herhangi bir özgür irade göstergesi olmadığını savunan 20. yüzyıl sinirbilimcileri ve yaptıkları deneyler kendi içerilerinde önemli problemler barındırmaktadırlar. | en_US |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.subject | Özgür irade kavramı | en_US |
dc.subject | Özgür irade problemi | en_US |
dc.subject | 20. yüzyılda özgür iradenin varlığını savunan filozoflar | en_US |
dc.subject | 20. yüzyıl biliminde özgür irade problemi | en_US |
dc.title | 20. yüzyıl felsefesinde özgür iradenin varlığı problemi | en_US |
dc.type | Thesis | en_US |