Özet:
Uygurlardan kalma şiirler, İpek Yolu bölgesinde, özellikle Bin Buda Mağaraları'nda
yıllarca bir duvarın arkasında saklı kalmıştır. Yıllar sonra 1906’da Macar asıllı
İngiliz araştırmacı Aurel Stein tarafından duvarın açtırılmasıyla ortaya çıkarılmıştır.
Dönemin nazım bilgisi, muhtevası, kullanılan edebi sanatlar hakkında önemli fikirler
edindiğimiz bu şiirlerle ilgili çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Ortaya çıkarılan bu
manzum parçalar birçok araştırmacının ilgisini çekmiştir. Yapılan her bir çalışma,
farklı okuyuş, anlamlandırma ve yeni görüşlerin doğmasına sebep olmuştur.
Şüphesiz ki Reşit Rahmeti Arat’ın 1965 yılında, Ankara’da yayımladığı antoloji
niteliğindeki Eski Türk Şiiri adlı eseri bu konu için ilk başvuru kaynaklarındandır.
Arat, eserinde 8. – 13. yüzyıllardan kalma 35 adet manzum parçayı “Mani Muhitinde
Yazılan Eserler”, “Burkan Muhitinde Yazılan Eserler”, “İslâm Muhitinde Yazılan
Eserler ve “Nazım ile İlgili Parçalar” başlıkları altında incelemiştir. Biz bu çalışmada
Arat’ın Eski Türk Şiiri adlı eserini esas alarak eski Türk şiiri ve eski Uygur Türkçesi
alanında çalışmak isteyenlere kolaylık sağlamayı amaçladık. Arat’ın eserindeki
parçaları güncel okuyuşları dikkate alarak yeniden okuduk ve bu eserin sözlüğünü
hazırladık. Çalışmamızın ilk bölümünde eski Uygur Türkçesi hakkında genel bir
bilgi verdikten sonra eski Türk şiirine ait parçaların ortaya çıkarılmasından kısaca
bahsedip bu şiirlerle ilgili yapılmış çalışmalardaki okuyuş farklılıklarını karşılaştırma
yöntemiyle inceledik. Çalışmamızın ikinci bölümünde ise yukarıda bahsettiğimiz
eserin sözlüğüne yer verip sonuç kısmında ise çalışmamız sonucunda elde ettiğimiz
bulgulara değindik.