Özet:
Çocukların erken gelişimlerinin hiçbir müdahaleye maruz kalmadan devam etmesi onların sağlıklı bireyler olarak yetişmelerini sağlayacaktır. Düşük gelir, anne-babanın eğitim durumu, fazla çocuk sayısı, yetişilen ortamın düzensizliği ve daha birçok risk faktörü çocukların gelişimlerinin dengeli bir seyir izlemesinin önüne geçmektedir. Bu risk faktörlerinin yanında çocukların gelişimini etkileyen bir diğer etken de birincil yaşam alanlarında karşılaştığı karmaşık durumlardır. Bu çalışmada erken çocukluk döneminde çocukların deneyimlediği ev içi karmaşık deneyimler ile sosyal yetkinliklerinin birbiriyle olan ilişkisinin incelenmesi hedeflenmiştir. Ev içi karmaşayı ölçmek için CHAOS Ölçeği ve sosyal yetkinliğin seyrini izlemek için Sosyal Yetkinlik Ve Davranış Değerlendirme-30 Ölçeği (SYDD-30) kullanılmıştır. Ailelerin sosyal ekonomik durumları ve ev ortamları hakkında ayrıntılı bilgi toplamak amacıyla aile bilgi formu uygulanmıştır. Ev içi karmaşayı ölçmek için 1995 yılında geliştirilen CHAOS (Confusion, Hubbub and Order Scale) Ölçeği’nin Türkçeye uyarlama, geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır. CHAOS başlığı Türkçeye ‘Karışıklık, Karmaşa ve Düzen (KKD)’ olarak çevrilmiştir. İngilizce alanında uzman üç farklı kişi tarafından çeviri çalışması yapılmıştır. Çalışmaya İstanbul’da çeşitli devlet okullarına devam eden, yaşları 49 ve 72 ay (M=61) arasında olan 167 çocuk (85 erkek, 81 kız) ve anneleri katılmıştır. KKD Ölçeği’nin yapı geçerliği için açımlayıcı faktör analizi (AFA) kullanılmıştır. AFA sonucunda elde edilen alt ölçeklerden birincisi düzendir, ikincisi ise karmaşadır. Düzen alt ölçeğinin faktör yükleri .59 ile .81 arasında değişmektedir. Karmaşa alt ölçeğinin faktör yükleri .46 ile .83 arasında değişmektedir. Bu çalışmada güvenirlik analizi için iç tutarlılığı belirlemek amacıyla Cronbach Alfa analizi yapılmıştır. Düzen ve karmaşa alt ölçekleri için Cronbach Alfa iç tutarlılık katsayıları sırasıyla .90 ve .89; ölçeğin bütünü için .93 olarak bulunmuştur. Ölçeğin uyarlama çalışması yapıldıktan sonra ev içi karmaşa ile çocukların sosyal yetkinlikleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Çalışmanın örneklemini anaokuluna devam eden 144 çocuk ve aileleri oluşturmuştur. Küme örnekleme yöntemiyle İstanbul’da seçilen 8 farklı devlet okulundan 500 veliyle iletişime geçilmiş; 144 veliden elde edilen veriler çalışma için uygun bulunmuştur. Ailelerin sosyo ekonomik durumları ve çocuklar hakkındaki bilgiler betimsel istatistik analiziyle gösterilmiştir. Yapılan normallik testi sonucunda anlamlılık düzeyi p<.05 düzeyinde olduğu için dağılımın normal olmadığı görülmüştür. Bu nedenle, ev içi karmaşanın ailenin geliri ve eğitimine göre anlamlı değişiklik gösterip göstermediği tek yönlü varyans analizi yerine Kruskal Wallis-H testi ile analiz edilmiştir. Ev içi karmaşa ile sosyal yetkinlik arasındaki ilişki Pearson korelasyon yerine Spearman korelasyon analizi ile incelenmiştir. Çocukların sosyal yetkinliklerinin yaşa ve cinsiyete göre değişip değişmediği t testi yerine Mann-Whitney U testi ile analiz edilmiştir. Çalışmada ev içi karmaşa ile sosyal yetkinlik arasında bir ilişki tespit edilememiştir. Araştırmanın sonucunda evde yaşanan karmaşa ve düzenin evin fiziksel çevresinde öngörülebilir özelliklere sahip olmada önemli bir yordayıcı olduğu görülmüştür. KKD ölçeğinden alınan puanların ebeveyn eğitimine göre anlamlı bir değişiklik gösterdiği görülmüştür. Ebeveyn eğitimi arttıkça evde yaşanan karmaşanın arttığı görülmüştür. Ayrıca, KKD ölçeğinin düzen boyutu ile aile bilgi formundan elde edilen fiziksel ortam (evdeki oda sayısı, evde yaşayan kişi sayısı, çocuğa uygun materyaller) verileri arasında negatif bir ilişki tespit edilmiştir. Fiziksel çevre ile öğrenme ortamı (evde çocukla beraber oynamak, yemek yapmak, çocukla beraber kitap okumak, müze veya doğa gezileri yapmak, sanat eserleri yapmak) arasında da istatistiksel olarak negatif bir ilişki tespit edilmiştir. Çapraz tablo analizi sonucunda, bunun başlıca sebebinin ebeveyn eğitimi ve ailenin aylık gelirinin ailelerin oluşturdukları rutinlerin ve sahip oldukları evin kalitesinde önemli bir yordayıcı olmasıdır. Çocuklar büyüdükçe SYDD-30 ölçeğinden elde edilen Kızgınlık-Saldırganlık skorlarında artış olduğu görülmüştür. Çocukların cinsiyetinin SYDD-30 ölçeğinden alınan puanlarda anlamlı farklılık yaratmadığı bulunmuştur.