Özet:
Bu tez çalışmasının odak noktasını Türk polis teşkilatı oluşturmaktadır. Hegemonik
siyasal aktör olarak ordu ile ilgilenen siyaset bilimciler tarafından gözden kaçırılan polis
teşkilatı, bu çalışma vesilesiyle, ordunun öncelikli konumunu tersine çevirmek suretiyle
araştırmanın merkezine yerleştirilmek istenmektedir. Bu gayeden yola çıkarak Türk
polis teşkilatı, 31 Mart 1975-22 Haziran 1977 tarihleri arasında iktidarı elinde
bulunduran I. Milliyetçi Cephe Hükumeti çatısı altında incelenmektedir.
Polis ne siyasal iktidarın elinde bir araç ne de toplumun hizmetinde nesnel bir aktör
olarak analiz edilmelidir. Araçsalcı ve liberal teoriler yerine bu çalışmada devlet-toplum
ilişkiselliğini merkezine alan bir dinamik yaklaşım önerilmektedir. Böylesine bir
yaklaşım tarihsel bir arka planda gerçekleştirilecek polis analizini gerekli kılmaktadır.
İşte kriz, kalkışma ve devrim dönemleri polis çalışmaları için elverişli tarihsel dönemler
olarak belirirler ve bu dönemlerde polisin karmaşık doğası ile devlet ve toplum ile
ilişkileri daha da görünür hale gelir. 1970’li yılların ikinci yarısı ve özellikle I. Milliyetçi
Cephe Hükumeti bir siyasal kriz dönemi olarak ortaya çıkmaktadır. Elinizdeki çalışma
siyasal kriz için yeni bir tanım önermektedir. Buna göre, siyasal kriz devletin şiddet
tekelinin kaybı ve kurumların politizasyonu temelinde tanımlanmaktadır. Bu tip siyasal
kriz dönemlerinde, sadece hükumetin polis teşkilatı üzerindeki baskısı artmaz; aynı
zamanda söz konusu dönemler polisin kurumsal özerkliğini arttırması ve toplum
nezdinde kaybettiği meşruiyetini geri kazanması için de fırsatlar sunar. Özetle, kriz
dönemleri polis üzerinde çok yönlü bir etkiye sahiptir ve bu etki devlet, toplum ve polis
teşkilatı arasındaki dinamik ilişkisellikler tarafından belirlenir. Polis ise kendine has
nitelikleri ve kimliği ile bu ilişkiye dahildir ve bu ilişkiselliği hem biçimlendirir hem de
bu ilişkisellikte biçimlenir. Bu bağlamda, tez çalışması ilk olarak polisin nasıl çalışılması
gerektiğine dair bir analitik çerçeve önermektedir. Bunun için devlet, toplum ve polis
teşkilatı arasındaki karşılıklı ilişkilerin dinamik karakterine odaklanacak bir üçlü oyun
analizi önerilmektedir. 1970’lerin ikinci yarısının sosyopolitik bağlamı, I. Milliyetçi
Cephe Hükumeti’nin siyasal krize ivme kazandıran nitelikleri ile polisin siyasal iktidar,
ordu ve nihayetinde toplumla olan ilişkileri derinlemesine bir biçimde analiz edilecektir.