Özet:
Kutsal kadın kimliklerinin sanat eserlerindeki yansıması üzerine birçok akademik
çalışmalarla karşılaşılmaktadır. Özellikle dar ama derinlemesine ve belli bir tarih
aralığına odaklanan bu çalışmalardan, ortaya konulan kadın kimliğinin tarihsel
gelişimi ve gelindiği noktayı neden/sonuç ilişkisi üzerinden anlamak mümkün
olmamaktadır. Bu tezin amacı, Sümerler ve İbrahimi dinlere ait Yaratılış Öyküsünün
görsel sanatlardaki betimlemeleri üzerinden, kadın kimliğinin ikonografik evrimini
incelemek ve bu ışıkta kadının toplumdaki konumunda geldiği noktayı ortaya
koymaktır. Bu amaçla Sümerlerden, İslam coğrafyası minyatürlerine; Orta Çağ'dan,
günümüze kadar gelen süreçteki sanatçıların eserleri incelendi. Tema olarak "Yaradılış",
"İlk Günah" ve "Cennetten Kovulma/Çıkarılış" sahneleri analiz edildi. Birinci bölüm
Sümerler, İbrahimi dinler olmak üzere dinler üzerinden, ikinci bölümde Modern Çağ’a
giriş ile beraber Sanayi Devrimi, İkinci Feminizm Dalgaları gibi toplumsal akımlara
göre bölümlere ayrılıp incelendi. Eser bazında; resim, heykel, fotoğraf gibi görsel
sanatlar kapsamında sanat eserlerinin yanında, özellikle Sanayi Devrimi ile beraber
yaşanan hızlı gelişmeler ve üretici rekabeti yükselmesi üzerine hayatımıza giren
grafik tasarım alanında reklam imaj kampanyaları ve logo tasarımları incelendi. Dinler
tarihi üzerine araştırmaları olan akademisyenler ve Yaratılış üzerine eserler üretmiş
çağdaş sanatçılar ile röportaj yapıldı. Mitolojik unsurlar taşıyan bu öyküde, ilk kadın
kimlikleri olarak iki zıt karakter olan Havva ve Lilith üzerine odaklanılmış ve tez
araştırma sonucunda elde edilen veriler ışığında Havva’nın modern dünyadaki varlığı
sorgulanmıştır. Özellikle, 20. yüzyıl tarihinden bu yana başvuru yapmış markaların
ürün kategorilerinin döküm sonucunda ortaya çıkan tablo, geçtiğimiz yüzyılın kimlik
konumlandırması açısından önemli rol oynadığını göstermektedir. Son olarak, 21.
yüzyıl sanatı üzerinden kadın kimliğinin günümüzdeki yeri üzerine odaklanılmıştır.