Abstract:
Bu çalışmada, 20. yüzyıl içinde bestelenmiş keman eserlerinde kullanılan folklorik materyallerin saptanması, kullanılan materyallerin enstrümana nasıl yansıtıldığının kemanın geleneksel müzik repertuvarı ölçüsünde karşılaştırılarak belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda folklorik materyallerin kullanımı, eserlere yansıtılış biçimiyle değerlendirilmesi ve enstrümanın bahsedilen çağ içindeki tınısal evriminin saptanması sağlanmıştır. İlgili literatürde folklorik temelli bakış açısıyla eserlerin değerlendirilmesi durumunu yansıtan kapsam bakımından sınırlı sayıda çalışma bulunduğundan, alanda yapılan bu çalışmanın önemli olduğu düşünülmektedir. 20. yüzyıl keman literatürünün folklorik icra pratikleri bağlamında incelendiği bu araştırma betimsel modele dayalı olup nitel araştırma tekniklerinden durum çalışmasına örnektir. Doküman analizi yöntemi kullanılarak ilgili alan yazın taranmış, tarama sonucunda konu ile ilgili elde edilen eserlerin notalarının incelemesi yapılmıştır. Araştırmanın evreni, 20. yüzyıl Avrupa müziğindeki keman literatürüdür. Seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden amaçsal örnekleme yöntemi kullanılarak örneklem grubu belirlenmiş olup; çalışmada betimsel araştırma modeli temelinde ilişkisel etnografi deseni kullanılmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda sonuç olarak "Ulus-Devlet" modeli benimsenen ülkelerdeki halk müziği ile ilgili çalışmaların benzer şekilde gelişim gösterdiği, halk müziklerinde saptanan karakteristik özelliklerden bir bölümünün, uzak coğrafyalar da dahil olmak üzere farklı bölgelerde ortaklaşa kullanıldığı/deneyimlendiği görülmüştür. İcra alanı bakımından oldukça geniş bir coğrafyada çalınan bir çalgı olarak kemanın, Orta Avrupa müziği gelenekleri içindeki konumu itibariyle özellikle klasisizmin grameri üzerine kurulu, romantik dönemde pekişen davranış kalıplarıyla teknik ve söylemsel konumunu kazandığı görülmektedir. 20. yüzyıldaki folklorizm hareketleri doğrultusunda halk müziği elementlerinin de bestelenen eserlerde kullanılmasıyla birlikte, hem klasik hem de halk müziği olmak üzere her iki alanda da popüler hale gelerek müzikal anlatımın ortak paydasında konumlandırılan bir çalgı olarak değer görmüştür. Bu dönemdeki eserler incelendiğinde, çalgının genel itibariyle bestelenen bu yönlü eserlerde, teknik göstergeleri kullanmanın haricinde belirli karakterleri yansıtarak halk müziklerinin karakteristik niteliklerini ve bunlara koşut kimlik imgelerini betimlediği belirlenmiştir.