Özet:
Ekonomik krizler toplumların refah düzeyini derinden etkileyen, yalnızca maddi kayıplara neden olmakla kalmayıp psikolojik ve sosyolojik tahribata da yol açan sosyo-ekonomik rahatsızlıklardır. Sanayi Devrimi sonrası değişen ve gelişen organizasyonel yapı kriz olgusunu da farklı bir boyuta taşımıştır. Geçmişte savaş, kuraklık ve doğal afetler gibi nedenlerle ortaya çıkan dönemsel bunalımlara, Sanayi Devrimi sonrası değişen üretim ve sermaye yapısı çerçevesinde finansal organizasyonlar ve politik tercihlerden kaynaklanan yenileri dahil olmuştur. Ana akım iktisat tarafından genel olarak öngörülemeyen ve her olay için kendine özgü nedenler barındıran şoklar olarak kabul edilen krizler her dönemde varlığını ve gizemini korumuştur. Yapılan ampirik çalışmalar ve kriz üzerine değerlendirmeler, dönemsel dalgalanmaların kısmen benzer nedenler çerçevesinde süreklilik gösterdiğine dair güçlü kanıtlar sunmaktadır. Özellikle 2008 Krizi'yle birlikte, kriz ihtimalinin sadece gelişmekte olan ülkeler için değil gelişmiş ülkeler için de önemli bir tehdit olarak varlığını devam ettirdiği, bu çerçevede krizlerin sadece zayıf kurumsal temeller ve finansal piyasalara sahip ülkelerin sorunu olmadığı görülmüştür. Bu çalışma ile krizlerin nedenlerine ve oluşum sürecine dair genel bir literatür incelemesiyle birlikte kurumsal iktisat perspektifinden alternatif bir çerçeve sunulması amaçlanmıştır. Bu bağlamda krizlerin oluşumundaki kurumsal dinamiklere dair ipuçları aranacaktır. Üç makaleden oluşan çalışmanın birinci bölümünde kurum kavramı, kurumsal iktisadın çerçevesi ve iktisadi düşünceye katkılarına dair geniş bir literatür değerlendirmesi yer almaktadır. İkinci bölümde kriz olgusu ve bu konudaki teorik yaklaşımlara dair bir ön incelemenin ardından kurumsal iktisadın krize bakışı üzerinde durulmuştur. Üçüncü ve son bölümde ise 2008 Krizi özelinde ampirik bir analiz gerçekleştirilerek makroekonomik değişkenlerin etkisinin yanı sıra kurumsal unsurlar ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Çalışmada, krizler karşısında direnç sağlayan güçlü yönler olarak kabul edilen birtakım unsurlar sorgulanarak, iktisadi olay ve olgulara dair alternatif bir yaklaşım sunulmuştur.