Özet:
Değişen ve gelişen piyasa koşulları ile birlikte, rekabetin yüksek olduğu her sektörde olduğu gibi talep tahmini ve tam zamanlı üretimin önemi elektrik piyasası için de geçerli olmaya başlamıştır.
14.03.2013’te kabul edilen ve 30.03.2013 tarihinde resmi gazetede 26603 numara ile yayınlanan “Elektrik piyasası kanunu” ile değişen piyasa şartlarında fiyat; gün öncesi, gün içi ve dengeleme piyasalarındaki arz talep dengesine göre belirlenmeye başlamıştır. Bununla birlikte toplam arzın talepten fazla olması durumu, üreticinin daha düşük fiyattan elektrik satışı yapmasına ve karının düşmesine neden olmaktadır. Arzın talepten eksik kalması durumunda ise üretici işletme kapasitesinin tamamını kullanamamakla karşı karşıya kalmaktadır. Her iki durumda da talebin önceden belirlenmesi işletmelere karını arttırma şansı sağlayacaktır.
Talebin önceden bilinmesi kısa vadede işletmenin optimum şartlarda çalışıp karın maksimizasyonunu sağlarken, orta vadede bakım operasyonlarının ve hammadde ihtiyacı için bir öngörü uzun vadede ise yatırımlar için daha net bir görüş sağlamaktadır. Karın maksimizasyonu yıllık gelir için önemli iken, kullanılacak hammadde miktarının önceden düşük sapmalar ile hesaplanabilmesi şirketin finansal yapısı ve nakit akışı için oldukça önemlidir. Uzun vadede yapılacak olan yatırımların kararında ise kapasite
arttırma veya azaltma kararı, eleman ihtiyacının belirlenebilmesi, olası bir yatırım kararında borçlanma modeli için oldukça yardımcı olup, belirsizlikleri azaltacaktır.
Bu tezin amacı ise ülkemizde değişen koşullara göre daha önceki yıllardan alınan veriler ile bir sonraki yılın kısa ve uzun vadede elektrik tüketimini hesaplayabilecek bir talep tahmin yöntemi geliştirmektir. Talep tahmin yöntemi, elektrik tüketimi ile ilgili parametrelerin temel istatistik verilerine dayandırılarak ve 2017 yılı verileri ile kıyaslanarak doğruluğu ortaya konulmuştur.