Özet:
Ülkelerin sanayi devrimiyle birlikte başlayan ekonomik kalkınma yarışı, teknolojik
gelişmelerin hızla ilerlemesi, nüfus artışı, insanların konforlu bir yaşam arzusu gibi
nedenlerden dolayı özellikle son yüzyılda dünyada enerji tüketimi hızla artmaktadır.
Günümüzde tüketilen enerjilerin yaklaşık %90’nını fosil kaynaklar olan kömür, petrol ve
doğalgaz oluşturmaktadır. Bu kaynaklar sınırlı rezervlere sahiptir ve bunlar zararlı gaz
emisyon salımı, küresel ısınmaya olan etkisi, asit yağmurları oluşturması gibi sebeplerle
çevreye ve insan sağlığına zararlarıdırlar. Özellikle 1973’te yaşanan petrol krizi örneğinde
olduğu gibi ekonomik sebeplerden dolayı dünya ülkeleri bu kaynaklara alternatif olabilecek
temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili çalışmalara başlamışlardır. Söz konusu bu
kaynakların başlıcaları; güneş, rüzgar, hidrolik, jeotermal ve biyokütle enerjileridir.
Enerji tüketimi sadece sanayide veya ulaşımda değil konut, mesken, ticarethane ve kamusal
hizmetlerin gerçekleştirildiği yapılar da tükettikleri enerjilerle oluşan çevre kirlenmesinde ve
enerji rezervlerin tükenmesinde oldukça etkili olmaktadırlar. Bu nedenle mimarlık ürünü olan
yapıların da artık yenilenebilir enerji kaynaklardan yararlanabilecek şekilde tasarlanmaları
gerekmektedir. Yapıların enerjiyi sadece tüketen bir unsur olmaktan çıkıp aynı zamanda
kendi enerjisini de üretebilen birer sistem haline dönüşmeleri gerekmektedir. Yapının coğrafi
konumu ve yerleşim yerine göre bunu sağlayacak en verimli yenilenebilir enerji kaynakları
incelenmeli ve yapıya entegrasyonu sağlanmalıdır. Bu çalışma kapsamında dünya ve
Türkiye’deki kamu kurumlarından özellikle belediyecilik alanında gerçekleştirilen fotovoltaik
enerji uygulama örnekleri araştırılmış, birçok belediyenin bu hususa önem verdiği ve enerji
ihtiyaçları yenilenebilir enerjiden elde ettikleri görülmüştür.
Ülkemiz genelinde enerji üretimi daha çok hidroelektrik veya termik santrallerden
yapılabilmektedir. Coğrafi konum itibariyle hidroelektrik veya termik santraller Konya’da
mevcut değildir. Ancak jeopolitik konum açısından güneş enerjisinden faydalanmak için
oldukça elverişlidir. Bu bağlamda tez kapsamında Konya ili Meram Belediyesi’nin tüketmekte
olduğu elektriğin yenilenebilir enerji kaynağı olarak güneşten elde edilebilmesi konusu
araştırılmıştır. Tüketim miktarı yıl bazında bilinen enerji, oluşturulan iki farklı senaryodan
yola çıkarak üretilebilecek enerji hesaplanmıştır. Bu senaryolardan 144 kWp nominal güce
sahip 1.senaryo çalışmasında yıllık toplam 233,5 GWh elektrik enerjisi şebekeye verebilecek
şekilde üretilebilecektir. Bu üretim miktarı belediye hizmet binasının yıllık toplam elektrik
tüketimi olan 1.226.578,50 kWh enerji ihtiyacının ilk yıl %19’unu karşılayabilecek olduğu
görülmektedir. Ekonomik ömrü en az 20 yıl olan bu sistemin yatırım maliyeti 134.000 Dolar
olarak hesaplanmış ve geri ödeme süresi 4 yıl olarak bulunmuştur. 576 kWp nominal güce
sahip 2.senaryo çalışmasında yıllık toplam 884,7 GWh elektrik enerjisi şebekeye
verilebilecektir. Bu üretim miktarı tez çalışmasında ele alınan birimlerin yıllık toplam elektrik
tüketimi olan 1.638.693,76 kWh enerjinin ilk yıl %54’ünü karşılayabilecektir. Yatırım maliyeti
529.000$ olarak hesaplanan bu senaryo için de geri ödeme süresi 4 yıl olarak bulunmuştur.
Senaryo sonuçlarına göre uygun yenilenebilir sistemin avantajı ve getireceği fayda üzerine
değerlendirme yapılmıştır. Ayrıca uygulama biçimleri örnek çizim ve fotoğraflarla
açıklanmaya çalışılmıştır. Meram ilçesi için mikro ölçekte yapılmış olan bu tez çalışması
herhangi bir kamu kurumu için de uygulanabilir sonuçlar ortaya çıkarmıştır.
Son olarak, yenilenebilir enerji çeşidi bakımından zengin olan ülkemizdeki kamu binaları
kendi bulunduğu bölgenin yenilenebilir kaynağıyla enerji ihtiyacını karşılayabilecek
potansiyele sahiptir. Yenilenebilir enerjinin kamu binalarında kullanılması, hazırlanacak
kanun ve yönetmeliklerle, zorunlu hale getirilmelidir. Bu dönüşüm hareketiyle hem enerji
ithalatımız azaltılacak hem de gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakılabilecektir.
Kamusal yapıların çevreci olmaları hususunda taşıdıkları misyonu uygulamaları açısından bu
tez çalışması önemli bir sonuç ortaya çıkarmaktadır.