Özet:
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü olan inşaat sektöründe her yıl binlerce iş kazası meydana gelmekte, bunların çoğunluğu ölüm ve ciddi yaralanma sonuçlanmaktadır. Ölümle sonuçlanan kazaların büyük bir çoğunluğu yüksekten düşme sebebiyle olsa da kaldırma araçlarına bağlı kazaların sayısı da azımsanmayacak derecede yüksektir. Türkiye’de yaygın olarak kullanılan risk değerlendirme yöntemleri, riskleri skorlama, tahmin ve hassasiyet dereceleri bakımından zaman zaman büyük farklılık göstermektedir. Bu nedenle, her yıl yüzlerce insanın iş kazaları sonucu hayatını kaybettiği inşaat sektöründe kabul edilebilir sonuçların elde edilebildiği, daha bütüncül ve nitel risk analiz yöntemlerine olan ihtiyaç giderek artmaktadır. Bu tez, inşaat sektöründe kullanılan kaldırma araçlarının farklı risk değerlendirmelerinde çıkan farklı sonuçların etkilerini azaltarak, hibrit bir risk değerlendirme yöntemi ortaya koymayı amaçlamaktadır.
Tez kapsamında ilk olarak, inşaat alanlarında kullanılan kaldırma araçlarıyla ilgili riskler geleneksel 5x5 Matris (L Matris), Fine-Kinney ve FMEA risk değerlendirmesi yöntemleriyle skorlanmıştır. Daha sonra, inşaatlarda yaşanan iş kazalarıyla ilgili tecrübelerden yararlanılarak kaza sebepleri “Demografik Kriterler”, “Davranışsal Kriterler”, “Makine İle İlgili Kriterler”, “Çalışma Çevresi İle İlgili Kriterler”, “Ekonomik Kriterler”, “Yönetsel Kriterler” ve “Organizasyonel Kriterler olmak üzere 7 ana kritere ve bu ana kriterlere ait alt kriterlere ayrılmıştır. Bu kriterler belirlenirken iş müfettişlerinin inşaat teftişi tecrübelerinden faydalanılmıştır.
Ana ve alt kriterler belirlendikten sonra, Analitik Hiyerarşi Süreci (AHP) yöntemi ile bu kriterlere ilişkin ağırlıkların belirlenmesi için inşaatlarda iş kazalarını inceleyen konusunda tecrübeli 14 iş müfettişine anket uygulanmıştır. AHP yöntemiyle ile her bir alt kriter için aritmetik olarak hesaplanan global ağırlık puanları; Matris, Fine-Kinney ve FMEA yöntemleriyle puanlanan risk skorları ile çarpılarak her bir risk için yeni risk skorları elde edilmiştir. Uygulama ile mevcut riskler için farklı bir öncelik sırası ortaya konmuş, hangi riske karşı öncelikli olarak önlem alınması gerektiği belirlenmiştir. Böylece geleneksel yöntemlerle hesaplanan ve hata payı yüksek risk değerlendirme sonuçlarına göre daha sayısallaştırılmış ve güven düzeyi yüksek hibrit bir risk analiz yöntemi geliştirilmiştir. AHP ile elde edilen yeni risk skorları, Matris, Fine-Kinney ve FMEA tablolarıyla entegre edilerek tablolar halinde ve karşılaştırmalı olarak sunulmuştur.