Abstract:
Tarih boyunca birtakım dillerin diğerlerine oranla daha çok yayılmasına ve daha çok kişi tarafından kullanılmasına tanık olunmuş olsa da, hiçbir dil bugün İngilizcenin sahip olduğu oranda kullanıcı sayısına ve kullanım alanına erişememiştir. Küreselleşmenin de katkısıyla uluslar arası dil olma özelliği perçinlenmiş olan İngilizcenin bu ivmeli yayılması bu yandan ekinsel zenginleşmeye yol açtığı ve toplumlar arası iletişimi olanaklı kıldığı için olumlu karşılanmakla birlikte, beraberinde birtakım toplumsal ve ekinsel kaygılan da gündeme taşımıştır. İngilizce kullanımının hızlı yayılması, İngilizcenin diğer dillerin kullanımına zarar verip yok olmalarına neden olduğu varsayımından yola çıkılarak dil yayılımcılığı olarak, beraberinde birtakım toplumsal ve ekinsel değerlerin de yerel değerlerin yok olması pahasına dünya üzerinde yayılmasına neden olduğu varsayımından ötürü de ekinsel yayılımcılık olarak algılanmaktadır. Ülkemizde yabancı dil olarak öğretimi ve öğrenimi yaygın olarak yapılmakta olan İngilizcenin öğreniciler üzerindeki etkileri ile ilgili olarak da sezgisel ve çıkarana dayalı birçok yorum yapılmıştır. Yabancı dilden ana dile aktarılan öğelerle Türkçenin yıprandığı yolunda birçok yorum yapılmış olmasına rağmen bu alanda bilimsel verilere dayalı bir çalışmaya olanak sağlayacak bir araç bulunmamaktadır. Bu çalışmada yabancı dil öğreniminin öğrenicilerin anadil kullanımları ve kendi ekinleri üzerinde olumsuz bir etki bırakacak herhangi bir değişime neden olup olmadığım saptamaya dönük ölçme aracı geliştirmede kullanılmak üzere bir model oluşturulmuş ve bu modelin seçilen bir kitle ile uygulaması örneklenmiştir. Birinci bölümde çalışmanın sunuşu ve konuyla ilgili tanım, kavram ve görüşlerin bulunduğu ilgili artalan bilgisi yer almaktadır. Çalışmanın ikinci bölümünde, yabancı dil öğreniminin öğreniciler üzerindeki dilsel ve ekinsel etkilerini saptamaya dönük ölçme aracı geliştirmede kullanılmak üzere hazırlanan bir model önerisi ile birlikte bu modelin seçilen bir kitle ile örnek uygulaması, elde edilen bulgular, bunların değerlendirmesi ve yorumu bulunmaktadır. Çalışmanın üçüncü ve son bölümünde ise, önceki bölümde önerisi ve uygulaması sunulmuş olan modelin eleştirisi ve başka kullanıcılar tarafından sonraki kullanımlarına dönük öneriler yer almaktadır.