dc.description.abstract |
Karadeniz ve Marmara Denizi'ni birbirine bağlayan İstanbul Boğazı' ndaki iki tabakalı akıntı sistemine ilişkin bir çok araştırma ve model çalışması yapılmıştır. Mevcut verilerin analizi, İstanbul Boğazı 'ndaki akım sisteminin iki tabakalı yapısını bazı meteorolojik koşullar dışında sürekli olarak koruduğunu göstermiştir. İstanbul Boğazı 'nın Batı Karadeniz, Marmara Denizi ve Akdeniz su kütlelerinden etkilendiği görülmektedir. Akdeniz suyunu tanımlamada genellikle tuzluluk izleyici parametre olarak ele alınmıştır. Büyük bir kısmı topoğrafîk oşinografik etkilerle üst suya karışarak Marmara Denizi'ne geri dönen Akdeniz suyunun Karadeniz'de dipte kuzeybatı yönünde çok sınırlı alanda 3-4 metre kalınlığında bir tabaka halinde dağıldığı gözlenmiştir. Yapılan gözlemler genellikle Akdeniz suyunun sürekli olarak Karadeniz'e taşındığını doğrular nitelikdedir. İstanbul Boğazı'nın Karadeniz geneline göre yüzeyde daha az tuzlu ve sıcak, alt tabakalarda ise daha çok tuzlu ve sıcak olduğu saptanmıştır. İstanbul Boğazı'nda yüzeyde en düşük ortalama sıcaklık 5.78 °C ile %o 17.99 ortalama tuzluluk değeri ile Şubat ayında gözlenirken, Karadeniz'de en düşük aylık ortalama yüzey suyu sıcaklığı 7. 10 °C ile %o 1 8.25 tuzluluk değeri ile Şubat ayında gözlenmektedir. Yapılan hesaplamalara göre Karadeniz'den Marmara'ya yılda yaklaşık 0.93x1 04 ton TP, 1.9xl05 ton TN ve 1.53xl06 ton da TOC taşınmaktadır. 1990 yılı İstanbul toplam nüfusu ve bölgedeki mevcut sanayii kuruluşlarının kimyasal atık yükleri baz alınarak yapılan hesaplamalara göre ise Boğaz'ın yüzey sularına ve Boğaz'a yakın Marmara kıyı sularına verilen İstanbul bölgesi atıksularıyla Marmara Denizi'ne yılda 0.58xl04 ton TP, 0.3xl05 ton TN ve 0.1 2x1 06 ton TOC karışmaktadır. Marmara'nın üst tabakasına bu iki kaynaktan giren yıllık kimyasal madde yükleri karşılaştırıldığında, Karadeniz girdilerinin İstanbul kentsel atıklarının taşıdığı kimyasal yüklerden parametre bazında 4 ilâ 20 kat daha fazla olduğu görülmektedir. Batı Karadeniz ekosisteminin nehirlerle taşınan insan kaynaklı kimyasalların etkisiyle son 20 yılda dramatik değişimlere uğradığı dikkate alınırsa, Boğaz akıntısıyla üst tabakasındaki sulan yılda en az 2 kez Karadeniz kökenli sularla yenilenen Marmara Denizi'nin ciddi bir tehdit altında olduğu açıktır. Karadeniz kökenli kirleticiler Marmara Denizi 'nin açık sularını etkilerken, Boğaz dışında kalan bölgelerden Marmara'ya deşarj edilen atıksular akıntıların zayıf olduğu kıyı sularda birikime uğrayarak bu alanlardaki canlı yaşamını etkilemektedir. XIV |
|