Özet:
Dünya ülkelerinin gelişmesinin ve sanayileşmesinin kaçınılmaz sonu olan çevre kirliliği artık yüzyılımızın en önemli global sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu ilerlemeye ayak uydurmaya çalışan ülkemizde de paralel olarak benzer sorunlar yaşanmakta ve çözüm yollan aranmaktadır. Temiz dünya özlemi ve çevreyle dost sanayileşmenin getirdiği kaygılarla artık kirlenme kaynağında çözümlenmeye başlanmış ve atıksu arıtma bu gelişmelerle bir sektör halini almıştır. Ancak her çözümün bir maliyeti vardır ve ülkemizin gelişen endüstrisi her geçen gün daha fazla atıksu üretmekte ve bunun arıtılmasının maliyeti inanılması güç boyutlara ulaşmaktadır. Bu sebeple artık bir atıksu arıtma tesisi yaptırmak öncelikle maliyetin göz önüne alındığı bir husus haline gelmiştir. Özellikle Türkiye'mizin dünyada kendine haklı bir yer edindiği tekstil sektörünün ürettiği atıksuların arıtılması konusunda maliyet problemi daha da fazla önem kazanmaktadır. Zira dünya çapında ün kazanan tesktil sektörümüz bu ününü korumak ve rekabete hazır olmak için atıksu arıtma tesisi yatırımına önem vermek zorundadır. İşte tüm bu sebepler yüzünden bu çalışmada ülkemiz tekstil sektörünün önemli bir kolu olan pamuklu boyama dalında seçilen bir debi aralığında inşa edilecek olan bir arıtma tesisinin yatırım ve işletme maliyetlerinin ne boyutlarda olacağı incelenmiş ve kapsamlı bir maliyet analizi yapılarak elde edilen değerlerle konuya açıklık getirilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla pamuklu boyamada üretim, proses ve atıksu kaynaklan hakkında bilgi verilmiş ve üretilen atıksuyun nicelik ve nitelikleri incelenmiştir. Daha sonra bu özelliklere sahip pamuklu boyama atıksuyunun istenen deşarj limitlerine kadar arıtılması için nasıl bir arıtma prosesi izlenilmesi gerektiğine karar verilmiş ve sonuçta kimyasal+biyolojik ile tek kademe biyolojik arıtma alternatiflerinin en uygun çözüm olduğu görülmüştür. xıTemsil edici olması bakımımdan 1000 ila 5000 m3/gün debi aralıklarında sabit kirlilik yüklerinde seçilen alternatif arıtma sistemleri için proses hesaplan yapılmış, buna bağlı olarak inşaat keşifleri ve ekipman seçimleri incelenerek bu kalemlerin maliyetleri çıkarılmıştır. Bu maliyetlerin toplamı bir atıksu arıtma tesisi için ilk yatırım maliyetini vermektedir. İşletme maliyetleri ise proses hesabına bağlı olarak seçilen ekipmanların elektrik sarfiyatı, kimyasal madde sarfiyatı ve tesisin personel ihtiyacı olarak toplam işletme maliyeti şeklinde çıkarılmış ve incelenmiştir. Buradan çıkan sonuç ise artık atıksu artıma tesisi maliyetlerinin fabrikalar için önemli bir mali yük haline geldiğidir. Ancak böyle bir yatırımdan vazgeçmenin de bir çözüm yolu olmadığı aşikar olduğuna göre, tekstil sektörümüzün bu maliyetlerin altında ezilmeden nasıl bu yatırımları gerçekleştirecekleri daha üst makamların araştırması gereken bir yasa ve mevzuat konusudur. xıı