Abstract:
Cumhuriyetin ilanıyla kurulan ulus-devlet yapısının, en önemli ihtiyaçlarından biri de
ulus-devlet paradigması ve Cumhuriyet rejiminin tasavvur ettiği yeni insanın inşasıdır.
Bu yanıyla Cumhuriyeti kuran kadronun en önemli amaçlarından biri de Cumhuriyet
rejiminin kendisiyle özdeşleştirdiği çocukluğun inşasını sağlamaktır. Bu tez
çalışmasında erken Cumhuriyet döneminde Cumhuriyeti kuran kadronun, Cumhuriyet
rejimi ve ulus-devlet paradigması çerçevesinde inşa etmek istedikleri çocukluğu,
dönemin popüler yayını olarak da tanımlayabileceğimiz süreli çocuk yayınlarından,
çocuk dergilerine odaklanılarak, çocukluğun bedeni ahlaki ve terbiyevi inşasının hangi
koşullarda, hangi nedenlerle, hangi söylemler ve kavramlar çerçevesinde nasıl ortaya
konulduğunu konu edinmiştir. Tez çalışması çerçevesinde ele alınan uzun dönem aynı
zamanda Türkiye modernleşmesinin önemli bir kırılma evresini de oluşturmaktadır.
Bu nedenle ele alınan uzun süreç geniş bir modernite bağlamıyla ele alınarak
değerlendirilmiştir.
Erken Cumhuriyet Dönemi çocuk yayınlarında, Cumhuriyet yönetiminin, geleceğin
makbul vatandaşı olarak tasavvur ettiği modern çocukluğun inşasında üzerinde
durulan ve bir noktada Cumhuriyet rejiminin, “İstikbal davası” olarak adlandırılan
çocuk nüfusun sağlıklı ve güçlü kılınarak, nüfusun arttırılmasına çalışılmış, bu yanıyla
nüfusa çeşitli yönleriyle müdahale edilerek, bu alan düzenlenip, denetim altına
alınmaya çalışılmıştır.
Cumhuriyetin ilan edilmesi, imparatorluk sonrası süreçte ulus-devlet projesinin
ilanıydı. Cumhuriyetin, ulus-devlet ve laik-seküler temelli devlet ve toplum modeli
beraberinde bu siyasal ve toplumsal projeyi meşrulaştıracak yeni bir ahlak ve terbiye
anlayışına dayalı olan “iyi-kötü”, “doğru-yanlış”, “makbul ve makbul olmayanı”
kapsayan yeni ahlaki erdem, alışkanlıklar ve davranış kalıpları üretmeyi amaçlamıştır.
Bu yanıyla kurulmak istenen yeni toplum anlayışının merkezinde, inşa edilmek istenen
“yeni insan” bulunmaktaydı. Dolayısıyla Cumhuriyetin “yeni insanının”
Cumhuriyetin, aydınlanmacı ve ilerlemeci anlayışı ekseninde, yeni bir ahlak anlayışı
çerçevesinde, içerisinde yaşanılan zamanın ve toplumun ihtiyaçları ve gereklerine
cevap verebilecek nitelikte, rasyonel laik-seküler, pozitivist bir yaklaşımla inşa
edilmesi amaçlanmıştır. Bu tez çalışması çerçevesinde Cumhuriyet çocuğunun hangi
ahlaki ve terbiyevi kavram ve söylemlerle inşa edildiği ortaya konulurken, bunun,
içerisinde yaşanılan siyasal, sosyal ve ekonomik konjonktür ile olan bağının yanı sıra
geç Osmanlı modernleşmesi ile olan süreklilik ve kopuşu da sorunsallaştırılmıştır.