Özet:
Şiddet, “sertlik, kaba güç ve duyguda veya davranışta aşırılık” anlamlarına
gelmektedir. Fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik unsurlar içermesi ve farklı
türlerde sınıflandırılması dolayısıyla şiddet çok yönlü bir olgudur ve toplumsal bir
sorundur. Bu çalışma, kadına yönelik şiddetin en uç noktasında yer alan kadın
cinayetlerine odaklanmaktadır. Kadın cinayeti kadınların kadın olması dolayısıyla
erkekler tarafından öldürülmesini ifade eden bir kavramdır ve eşitsiz toplumsal
cinsiyet ilişkilerinin ve ataerkil rejimin bir tezahürüdür. Tıpkı günümüzde olduğu
gibi erken Cumhuriyet döneminde de kadınlar “kıskançlık”, “aşk”, “namus”,
“hırsızlık” ya da “anlaşmazlık” gibi gerekçelerle öldürülmüştür. Bu çalışma erken
Cumhuriyet döneminde (1923-1945) işlenen kadın cinayetlerinin İstanbul’da
yayımlanan, Cumhuriyet, Son Posta ve İkdam gazetelerine yansıma biçimlerini
analiz etmektedir. İşlenen cinayetlerde kadınların öldürülme gerekçeleri, kadın
cinayetlerinin haber metinlerine aktarılırken hangi ifadelerin sıklıkla kullanıldığı ve
nelere vurgu yapıldığı incelenmektedir. Ayrıca, haber metinlerinde kadın
cinayetlerine “fail”, “mağdur” ve toplumsal cinsiyet açısından nasıl yaklaşıldığı
araştırılmaktadır.