Özet:
Bu araştırmada, iki temel problem sorusuna cevap aranmıştır. Araştırmanın birinci
temel probleminde, evli bireylerin ilişkisel yılmazlık ve evlilikte öz yetkinlik
düzeyleri, demografik değişkenlere göre incelenmiştir. Araştırmanın ikinci temel
probleminde ise evli bireylerde çocukluk dönemi örselenme yaşantılarının ilişkisel
yılmazlık ve evlilikte öz yetkinlik arasındaki ilişkide, bağlanma stillerinin aracı rolü
incelenmiştir. Araştırmaya, 531 evli birey katılmıştır. Araştırmada, “Çocukluk
Örselenme Yaşantıları Ölçeği”, “Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri II”,
“İlişkisel Yılmazlık Ölçeği”, “Evlilikte Yetkinlik Ölçeği” ile “Kişisel Bilgi Formu”
kullanılmıştır. Verilerin analizinde, birinci basamakta Bağımsız Gruplarda t Testi,
Tek Yönlü Varyans Analizi, Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis; ikinci basamakta,
Pearson Momentler Çarpım Korelasyon Katsayısı ve Yapısal Eşitlik Analizi
kullanılmıştır.
Araştırmanın birinci temel probleminin incelenmesi sonucunda elde edilen bulgular
şöyledir: Çocuğu olmayan katılımcıların evlilik yetkinliği sıra ortalamaları en
yüksek çıkmıştır. Ancak, evli bireylerin cinsiyet, yaş, evlilik süresi, evlilik şekli,
meslek, eğitim düzeyi ve gelir düzeylerine göre ilişkisel yılmazlık ve evlilik
yetkinliği puan/sıra ortalamaları arasında; çocuk sayısına göre evli bireylerin
ilişkisel yılmazlık sıra ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır.
Araştırmanın ikinci temel probleminin incelenmesi sonucunda elde edilen bulgular
şöyledir: Çocukluk dönemi örselenme yaşantılarının, kaygılı ve kaçınmacı
bağlanmayı pozitif yönde yordadığı; kaygılı bağlanma stilinin ise ilişkisel yılmazlığı
yordamadığı bulunmuştur. Kaçınmacı bağlanma stilinin ve çocukluk dönemi
örselenme yaşantılarının, ilişkisel yılmazlığı negatif yönde yordadığı bulunmuştur.
Bu durumda kaygılı bağlanma stili, çocukluk dönemi örselenme yaşantıları ile
ilişkisel yılmazlık arasında aracılık etkisi göstermemekte; kaçınmacı bağlanma
stilinin, çocukluk dönemi örselenme yaşantıları ve ilişkisel yılmazlık arasında kısmi
aracı rolü gösterdiği bulunmuştur.
Ayrıca araştırmanın sonucunda, kaygılı ve kaçınmacı bağlanma ile çocukluk
dönemi örselenme yaşantılarının, evlilikte öz yetkinliği negatif yönde yordadığı
bulunmuştur. Bu durumda, kaygılı ve kaçınmacı bağlanma stillerinin, çocukluk
dönemi örselenme yaşantıları ile evlilikte öz yetkinlik arasında kısmi aracılık etkisi
gösterdiği bulunmuştur. Araştırmanın bulguları, ilgili alanyazın ışığında tartışılmış
ve öneriler sunulmuştur.