Özet:
Tüketim kültürü olgusu, kapitalizmin tarihsel gelişimi içerisinde, yapısal
dönüşümleri ve üretim tarzındaki gelişmeler sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu
çalışmanın ana sorunsalı, kapitalist üretimdeki gelişmelere bağlı olarak ortaya çıkan
ve şekillenen, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde ABD’den dünyaya yayılan
tüketim kültürünün Türkiye’deki gelişimi sürecinde siyasi iktidarın ne şekilde ve
nasıl bir rol oynadığıdır. Bu bağlamda Türkiye’de tüketim kültürünün gelişimi
sürecinde siyasi iktidarın rolünün 1950’li yıllara odaklanan bir incelemeyle ortaya
konulması amaçlanmaktadır. Tüketim kültürünün yayılabilmesinin temel şartlarını
geniş bir pazarın yaratılması ve tüketimcilik niteliklerine sahip tüketici kitlenin
varlığı oluşturmaktadır. Çalışmanın perspektifi hem Türkiye’deki sosyo-politik
duruma hem de uluslararası kapitalist sistemin İkinci Dünya Savaşı sonrası
aşamasına odaklanmaktadır. Türkiye’de tüketim kültürünün gelişimini çok boyutlu
uluslararası etkileşimler, takip edilen iktisat politikaları ve bunlara eşlik eden hakim
söylem belirlemiştir. Bu çerçevede çalışma Türkiye’de tüketim kültürünün gelişme
sürecindeki iç ve dış politik etkenleri bir arada okumasının yanında söylemlerin
incelenmesiyle fikir odaklı bir analiz sunmaktadır. Çalışmada öncelikle tüketim
kültürü ve tüketimciliğe dair kavramsal çerçeve sunulmuş, kuramsal yaklaşımlara yer
verilmiş ve tüketim kültürünün gelişiminin tarihsel bağlamı ortaya konulmuştur.
Türkiye’de tüketim kültürünün gelişimi modernleşme ve kapitalistleşme sürecine
paralel bir süreç olarak değerlendirilmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde
Amerikan hegemonyasının ABD'nin ilişki kurduğu ülkelerde modernleşme ve
kalkınma anlayışlarının şekillenmesinde belirleyici olması bağlamında ABD ile
ilişkilerin seyrine yer verilmiştir. Çalışmada önerilen kuramsal çerçeveye göre, siyasi
iktidarın modern yurttaş anlayışı tüketim kültürünün gelişimindeki rolünü ortaya
koymakta çözümleyici bir araç işlevi görmektedir. Bu bağlamda Demokrat Parti
(DP) döneminde modernleşme ve kalkınmaya dair egemen söylemde içerilen ideal
modern yurttaş anlayışına dair somut veriler sunduğu düşüncesinden hareketle
Adnan Menderes’in konuşmaları incelenmiştir. Menderes’in kalkınma, refah ve
medeniyete tüketim artışı ile ulaşılacağına ve yurttaşların hayat standartlarının
yükseltilmesine dair konuşmalarında somutlaşan yönlendirici nitelikteki
söylemlerinin tüketim kültürüne katılımı destekleyici unsurlar içerdiği görülmüştür.