Abstract:
Bu tez çalışmasında, Türkiye ve Yunanistan arasındaki krizlerde 'lider algılamaları' analiz edilecektir. Yunanistan ve Türkiye arasında 14 kriz yaşanmış olup uyuşmazlık çerçevesinde hali hazırda çözümlenemeyen sorunlar mevcuttur. 14 kriz içerisinde liderler değişiklik göstermiş ve değişen liderler karşısında liderler analiz birimi olarak ele alınırken krizlerden ziyade hangi liderlerin hangi krizlerde karşı karşıya geldikleri üzerinden bir araştırma yapılmıştır. Zaman zaman yaşanan krizler sonucunda taraflar arasında dostça ilişkiler yeniden kurgulanmak istense de bu durumun süreklilik arz etmediği gözlemlenmiştir. Çatışmadan krize, krizden müzakerelere, müzakerelerden yine krizlere evrilen bir süreç içerisinde bu çalışmada lider algılamalarının nasıl geliştiği liderlerin operasyonel kodları üzerinden araştırılacaktır. Operasyonel kod analizi bu çalışmada sayısal veriler üzerinden değil de liderlerin söylemleri aracılığı ile gerçekleştirilmiştir. Liderlerin söylemlerinde ise genel olarak dönemin gazetelerinden yararlanılmıştır. Liderlerin temel değer ve önceliklerine yönelik algıladıkları risk tehdit ve tehlike durumları karşısında karşılaştıkları mevcut seçenekler arasından yaptıkları tercihler kriz sürecini nasıl yönettiklerini ortaya koymaktadır. Bu tercihleri yaparken liderler ulusal/uluslararası kamuoyunu, uluslararası sistemi göz önünde bulundururken aynı zamanda karşısındaki liderin de nasıl bir davranış geliştireceğini de değerlendirmektedir. Bu anlamda çalışmada neoklasik realizm bir yol gösterici olmuştur. Rakibin krizi tırmandırma olasılığı liderin caydırıcı ya da tetikleyici eylemlerde bulunması sırasında tüm bu koşullar göz önünde bulundurulurken en nihayetinde rakibin eylemleri doğrultusunda nihai karar verilmektedir. Çalışmanın temel hedefi siyasi sorumluluğu elinde bulunduran liderlerin hangi algı ile davranışlarını belirledikleri ve kriz yönetim süreçlerinde ulusal çıkarlarını savaşa varmadan asgari düzeyde koruyarak hareket edip etmediklerinin saptanmasıdır. Aynı zamanda çalışmanın her iki tarafın da liderlik analizine değinmesi nedeniyle ikili ilişkilerde liderlerin rolünün ne olduğu açısından literatüre önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.