Özet:
Toplumların teknolojik ilerlemeleri ve insan hayati, mülkiyet ile çevreye verilen önemin
her geçen gün artması nedeniyle, süreç, nükleer enerji, ulaşım gibi çeşitli endüstrilerde
emniyet kritik sistemlere olan ilgi artmaktadır. Özellikle daha hızlı ve konforlu ulaşım
sistemleri için oluşan talepler ve bu talepler neticesinde gelişmeler somut olarak
gözlemlenmektedir. Havayolları ve demiryolları Avrupa Komisyonu raporuna göre
diğer ulaşım modları arasında en güvenli olanlarıdır. Ancak kaza risklerinin ve bunun
sonucu oluşacak yaralanmaları ve ölümlerin, daha da güvenli ve güvenilir sistemler
geliştirilerek azaltılması mümkündür.
Merkezi işlemci birimleri, senkronizasyon, işlem hızı ve teşhis önlemleri emniyet kritik
hesaplama üniteleri tasarımı için etraflıca değerlendirilir. Bu fonksiyonel ve performans
kriterleri güvenlik ve elde edilebilirlik kavramlarıyla en başta düşünülmelidir, çünkü
tasarımdaki herhangi bir değişiklik tüm geliştirme sürecinin tekrarlanmasına neden
olacaktır. Bunun için, öncelikle kontrol edilmek istenen sistem doğru bir şekilde analiz
edilmeli, gereksinimler tutarlı ve tam bir şekilde belirlenmelidir. Bu yaklaşım, Einstein’ın
bir soru çözümü için verilen bir saatlik sürenin 55 dakikasını soruyu anlamaya, kalan beş
dakikasını ise soruyu çözmeye ayırması yaklaşımına benzerdir. Çalışma, genel emniyet
standardını baz aldığından dolayı tüm emniyet alanlarında uygulanabilir olmakla
birlikte, seçilen çalışma alanı temel olarak demiryollarıdır, bu bağlamda insansız CBTC
metro sistemleri ve özellikle yüksek hızlı demiryollarında kullanılan ERTMS ETCS
sistemleri etraflıca araştırılmıştır.
Bu çalışmanın temel amacı düşük PFHG’ya sahip hayati bilgisayar olması sebebiyle, çift,
üç ya da daha fazla yedekli mimariler temel ilgi alanıdır. Yedekli mimariye sahip
sistemler için güvenlik, elde edilebilirlik, güvenilirlik aynı zamanda literatürdeki bağımlı
hata modelleri araştırılmıştır. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki güvenilirlik hesapları,
referans el kitabına ve veri kullanım yöntemine (saha, veri sayfası, kütüphane, direk
hesaplama, ayarlama faktörü vb.) bağlıdır. Netice itibariyle, aynı birim için sonuçlar
birbirinden farklılık gösterebilmektedir. Yoğun analizler neticesinde gösterilmiştir ki
güvenilirlik tahmini analizinde farklı konular dikkatlice incelendiğinde her hesaplama
birimi için beş kat mertebesinde daha iyi sonuçlar elde edilebilmektedir.
Güvenilirlik tahminine benzer şekilde, emniyer analizi de bir çok parametre içermesi
nedeniyle çok dikkat gerektirmektedir. Bu nedenle, optimizasyonun bir konusu olan en
düşük efor ve maliyet ile doğru mimariyi seçebilmek adına, güvenlik parametrelerinin
etkisi ile ilgili farklı mimariler için ayrıntılı benzetim çalışmaları yapılmıştır. Bu
çalışmalar göstermiştir ki formüllerde bağımsız olarak gözüken bazı parametreler aslında
birbirine bağımlıdır. Bunun yanında, 1oo2D mimarisinde DC parametresinin etkisinde
olduğu gibi bazı parametreler sonuçları beklenmedik şekilde etkilemektedir. Ayrıca,
güvenlik standardında 1oo2 ve 1oo2D mimarilerinin tanımları iki anlamlılığa yol
açmaktadır, bazı tasarımları karşılamamaktadır ve bu nedenle doğru olmayan formüllerin
kullanılmasına neden olmaktadır. Bu çalışmada, yedekli yapı için bu ihtiyaçları
karşılayan yeni bir tanım oluşturulmuştur. Bahsedilen simülasyon sonuçlarına göre,
hayati bilgisayar tasarımda faydalanılabilecek, daha önceki çalışmalarda bulunmayan bir
tasarım yol haritası oluşturulmuştur.
Güvenlik kritik elektronik sistemler için uluslararası emniyet standardı, çeşitli mimariler
için formüller sunmaktadır. Ancak, bu formüllerin nereden ve nasıl elde edildiği hakkında
referans ya da bilgi vermemektedir. Bu formüllerin doğruluk anlamında hangi
güvenilirlik seviyesinde olduğu bilgisi de yer almamaktadır. Güvenilirlik blok
diyagramları, hata ağacı analizleri ve Markov modellerinin literatürde ve endüstride
güvenlik hesapları için kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada, güvenlik
hesaplamaları için yeni bir PFH hesaplama modeli önerilmiştir. Bu hesaplama modelinin
güncel güvenlik standardına göre gerçeğe daha yakın sonuçlar ürettiği gösterilmiştir. Bu
model aynı zamanda standarttan farklı olarak yedeklilikte çeşitlilik içeren sistemlere
uygulayabilmektedir, bu etken de oldukça ehemmiyetlidir, nitekim yedeklilikte çeşitlilik
bağımlı hataların oranını düşürmek için çok büyük önem taşımaktadır.
Daha sonra, belirtilen alanda gerçek bir uygulamada kullanılmak üzere bir güvenlik kritik
bilgisayar tasarımı önerilmiştir. Birçok farklı durum için güvenilirlik tahminleri detaylı
olarak gerçekleştirilmiştir ve birbirleri ile karşılaştırılmıştır. Akabinde, konvansiyonel
modelle güvenlik standartlarında yer alan formülleri temel alan güvenlik hesapları
yapılmıştır. Bunun sonucunda, önerilen model tasarıma uygulanmış ve hesaplamalar
karşılaştırılmıştır. CBTC ve ERTMS-ETCS araç-üstü ve hat-boyu uygulamalarda da
kullanılması için geliştirilen bilgisayar için elde edilen sonuçlar göstermektedir ki
önerilen model IEC 61508 standardına göre 3.44 kat, konvansiyonel Markov modele
göre 16.86 kat daha iyi sonuçlar vermiştir.
Sadece teknik güvenlik değil aynı zamanda güvenlik yönetimi de bu çalışmada ele
alınmıştır, lakin bağımsız emniyet değerlendirmesi ve hayati ürünün SIL 4 sertifikasyonu
için güvenlik yönetiminin derinlemesine kavranması gerekmektedir. Uluslararası
standartlarda yer alan ve endüstride uygulanan güvenlik yönetimi incelenmiş ve aşağıda
bahsedildiği üzere standartlardaki çeşitli konular hakkında yeni önerilerde
bulunulmuştur.
Güncel normlar, karmaşık emniyet kritik elektronik sistemler ile ilgili çok detaylı ve sıkı
olmasına rağmen, bu standartlarda birçok iki anlamlılık ve tam doğru olmayan bilgiler
ortaya çıkarılmış, bunların giderilmesi amacıyla hem niteliksel hem de niceliksel kısımlar
hakkında öneriler sağlanmıştır. Tez, bu yönüyle de, yukarıda ifade edilen temel
standartlara önemli katkı sağlayacaktır. Bu çalışmalar, V&V’nin yeniden tanımlanması,
günümüz güvenlik yönetimi ihtiyaçlarına cevap verebilen yeni bir güvenlik
organizasyonu yapısı, hata ve tehlike metotlarına düzeltmeler, teknik ve önlemlerde yer
alan öznel yaklaşımlar, emniyet kritik araç kullanımı ile ilgili farklı bakış açıları, ortak
nedenli hata değerlendirme tablosu, SIL 0 SW, tek hatalar için olan gereksinim, DC’nin
1oo2D mimarisine beklenmedik etkisi, planlama fazının geliştirme sürecinde eksik
olması, RAM ve emniyet arasındaki ilişki, THR değerindeki iki anlamlılık konularında
yapılmıştır.