Özet:
Dünyanın birçok ülkesinde öğretmenlerin sahip olması gereken özellikler toplumsal ve teknolojik değişimlerin de etkisiyle standartlaştırılmıştır. Ülkemizde ise yüzyıllardır yapılagelen eğitim reformlarının yanı sıra, 1998 yılında eğitim fakültelerinin programları güncellenmiş, 2002'de ise MEB tarafından öğretmenlerin sahip olması gereken yeterlikleri içeren "Öğretmen Genel Yeterlilikleri" belgesi yayınlanmıştır. Söz konusu belge 2006'da güncellenmiş ve 2017'de ise son halini almıştır. Bu araştırmanın amacı, 2017'de yayınlanan Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri belgesi kapsamında öğretmenler ve okul yöneticilerinin görüş ve deneyimlerini incelemektir. Bu kapsamda; araştırmada aynı zamanda öğretmenlerin belgede yer alan "B) Mesleki Beceri" yeterlik alanındaki göstergeler ile ilgili görüşlerinden yola çıkarak deneyimlerini tespit etmek hedeflenmiştir. Araştırma, nitel araştırma yaklaşımından olgubilim desenine göre tasarlanmıştır. Çalışma grubunu farklı kurumlarda görev yapan farklı dallardan 25 öğretmen ve farklı kurumlarda görev yapan 10 okul yöneticisi oluşturmuştur. Araştırmada, veriler söz konusu belgeye uygun olarak ve uzman görüşü alınarak hazırlanmış yarı yapılandırılmış görüşme soruları ile elde edilmiştir. Veriler, içerik analizi yaklaşımına göre analiz edilmiştir. Kodlar, kategoriler ve temalar belirlenip yorumlanarak veri analizi yapılmıştır. Araştırmanın soncunda öğretmenler ve okul yöneticilerinin söz konusu belge hakkındaki görüşlerinin büyük oranda olumsuz olduğu ortaya çıkmıştır. Görüşülen 25 öğretmenden sadece 11'i kendisini söz konusu belgeye göre yeterli gördüğünü belirtmiştir. Bahsi geçen belge; hizmet içi eğitime dahil edilmiş ve öğretmenlere duyurulmuş olmasına rağmen, öğretmenlerin çoğunlukla bu belgeyi bilmediği veya hatırlamadığı ortaya çıkmıştır. Mesleki beceri, söz konusu belgede; eğitim öğretimi planlama, öğrenme ortamları oluşturma, öğretme ve öğrenme sürecini yönetme, ölçme ve değerlendirme olmak üzere 4 ana başlıkta incelenmiştir. Öğretmenlerinin çoğunun söz konusu belgeyi bilmemesine rağmen, verdikleri cevaplar, bu başlıklar altında belirlenen göstergelerin büyük bir bölümü ile örtüşmektedir. Öğretmenlerin, eğitim ve öğretimi planlama başlığında en çok manevi değerler kavramına; öğrenme ortamları oluşturma başlığında en çok eğlenceli materyaller hazırlamaya; öğretme ve öğrenme sürecini yönetme başlığında en çok öğrencinin derse aktif katılımına; ölçme ve değerlendirme başlığında ise en çok nesnellik kavramına değindiği sonucuna varılmıştır.